Üsküdar Vapuru derin bir yara
Bölgemiz için 1 Mart 1958 tarihi, tarifi olmayan acıların yaşandığı bir gün olarak tarihe geçmiştir. 1 Mart 1958 tarihinde meydana gelen Üsküdar Vapuru Faciası, herkesin içinde büyük yaralar açmıştır. O yıllarda Gölcük, Karamürsel ve civarında öğrencilerin eğitimlerini sürdürebilecekleri yeterli imkanlar bulunmuyordu.
Öğrenciler lise eğitimleri için Karamürsel, Gölcük ve çevresindeki yerlerden İzmit’teki okullara gidiyordu. Yine o yıllarda hafta sonlarında cumartesi günleri de yarım gün eğitime devam ediliyordu. O yıllarda öğrenciler İzmit’e gitmek için kara ulaşımının da kısıtlı olması ve ekonomik olması nedeniyle deniz ulaşımını daha çok tercih ediyordu. O günkü şartlarda deniz yolunun ulaşımda önemi oldukça büyüktü.
Vapur faciasının yaşandığı tarih olan 1 Mart 1958’de okulların yarım gün eğitim vermesi dolayısıyla, Üsküdar vapurunda bulunan yolcuların çoğunu öğrenciler oluşturuyordu. 1 Mart 1958 tarihinde İzmit’teki okullardan çıkan yüzlerce öğrenci, evlerine gitmek üzere, Üsküdar Vapuruna bindiler. İzmit-Karamürsel arasında sefer yapan Üsküdar adlı yolcu vapuru, hareket ettikten bir süre sonra şiddetli rüzgarın etkisiyle Derince açıklarında önce çoğu kısmı ahşap olan kaptan köşkünün uçmasıyla batmıştır.
Üsküdar vapurunun batmasıyla birlikte Donanma Komutanlığı’na bağlı gemiler yardım için süratle olayın olduğu bölgeye hareket ederler. Birçok kişi denizden kurtarılır. Fakat olayın çok hızlı bir şekilde gerçekleşmesi nedeniyle yaşanan kayıplarda maalesef fazla olur.
Vapur faciası sonrasında tam olarak sayısı bilinmemekle birlikte çoğu lise öğrencisi olan yüzlerce vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Facianın olduğu tarihten itibaren uzun yıllar geçmesine rağmen sıcaklığı ve içimizde açmış olduğu yara hala tazeliğini korumaktadır.
61. yıldönümünde Üsküdar Vapuru Faciası’nda hayatlarını kaybedenleri rahmetle andığımız bugün, halkımız üzerinde tarifi mümkün olmayan derin izler bırakmıştır. Olayın yaşandığı 1 Mart 1958 tarihinden sonra her yıl, vapur faciasında hayatını kaybedenler için anma törenleri düzenlenmektedir.
1 Mart 1958 tarihi bugün hala içimizde derin bir yara olarak durmaktadır. Yaşanan bu acıları bir daha yaşamamak dileğiyle, Üsküdar Vapuru Faciası’nda hayatını kaybedenleri bir kez daha rahmetle anıyorum. Mekanları cennet olsun.
Heykellere verilen zarar
Daha önceki yazımda değindiğim bir konuya tekrar değinmek istiyorum. Çünkü aradan geçen zaman içerisinde değişen bir şeyin olmadığını üzülerek gözlemliyoruz. Değirmendere’de yıllardan beri düzenlenen ahşap heykel sempozyumu sonrasında ortaya çıkan sanat eserleri, Çınarlık Meydanı’ndaki parkta sergileniyor.
Yerli ve yabancı sanatçıların emek ve uğraşları sonucu ortaya çıkan sanat eserlerine, sanata karşı duyarsız, çevresine saygısı olmayan bazı kimseler tarafından, ahşap heykellerin üzerlerine yazılar yazılmak suretiyle zarar veriliyor. Bu şekilde çirkin davranışta bulunan kimselere söylemek istediğim şu ki; sanata katkı sunmuyorsunuz, bari verilen emeklere ve topluma saygınız olsun.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- Trafikte duyarlı hareket etmek… 19 Haziran 2025 Perşembe
- Önemli değerler ve anlayış kavramı… 18 Haziran 2025 Çarşamba
- KOSKEM’in önemli görevi… 17 Haziran 2025 Salı
- Sahillerin doğal güzelliği… 16 Haziran 2025 Pazartesi
- Su tasarrufunda farkındalık 15 Haziran 2025 Pazar
- Ulaşım çalışmaları ve sağladığı katkı 12 Haziran 2025 Perşembe
- Duyarlı davranışlar sergilemek… 11 Haziran 2025 Çarşamba
- Sıcak havalar ve çevre temizliği… 10 Haziran 2025 Salı
- Bayramın ardından… 09 Haziran 2025 Pazartesi
- Bayramınız kutlu olsun… 05 Haziran 2025 Perşembe