Toplum ve insan

14 Şubat 2020 14:58

Her insanın, toplu halde yaşamanın gereği olarak, toplum içerisinde bazı görev ve sorumlulukları vardır. Bu sorumlulukları taşımayan kimselerin yaptığı davranışlar toplumda hoş karşılanmasa da, kendi bildiklerini okumaya devam eden bir anlayışa sahip bazı kimselerde maalesef bulunabilmektedir.

Günlük yaşantımızda karşılaştığımız bazı olaylar hakkında hayretler içerisinde kalır, ‘bu kadarı da olmaz ki’ diyebileceğimiz toplumda kabul görmeyen davranış biçimleriyle karşılaşabiliyoruz. Toplumda bir arada yaşamanın getirmiş olduğu saygı ve nezaket kurallarının hiçe sayıldığı bazı durumlar, bunu yapan kimselerin yalnızca ‘ben’ duygusu ile hareket etmesinden kaynaklanıyor.

İstenmeyen davranış biçimlerini sergileyen kimselerin yalnızca, ‘bana yapılsaydı ne düşünür, ne hissederdim’ diye düşünmeleri bile yaşanan birçok olumsuzlukların önüne geçmesinde büyük etken olacaktır. Bahsetmiş olduğum gibi bu olumsuzluklara yaşantımız içinde rastlayabiliyoruz. Özelikle toplum sağlığını yakından ilgilendiren çevre temizliği konusunda daha hassas ve özenli davranılması gerekiyor. Kapağı kapatılmayan çöp konteynırları, etrafa bırakılan çöplerin çevreye rahatsızlık verdiğini ve toplum sağlığını etkilediğini unutmamak gerekiyor. İlçemizde son dönemler içerisinde yaygınlaşan yeraltı çöp konteynerlerinin yanlarına çöplerin bırakılması ise anlaşılmaz bir durum olarak karşımıza çıkıyor.

Bu konuda duyarsız davranan bazı kimseler için toplum sağlığının hiçbir önemi olmadığı da görülüyor. Sokağının bulunduğu köşe başlarına çöplerine bırakanların, aynı havayı kendisinin ve aile fertlerinin de soluduğunu aklından çıkarmaması gerekiyor.  Benzer şekilde kullanılmış ev eşyalarının veya molozların mahallelerde köşe başlarına veya boş arsalara atılması da hiçte hoş olmayan görüntülerin ortaya çıkmasında etken oluyor.

Vatandaşların dinlenme alanları veya çocukların oyun parklarında rastlanılan manzaralarda, bazı kimselerin sırf kendi zevki için kamu mallarına zarar verdiğini de açıkça gösteriyor. Bankların çeşitli yerlerine zarar verilmesi, üzerlerinin yazılarla karalanması, oturulacak yerlere ayak basılması gibi olumsuz ve hoş olmayan davranışlarda bulunanlar, aynı parktan kendi yakınlarının da faydalanabileceğini unutmamaları gerekiyor.

Trafikte de benzer duyarsızlık ve vurdumduymazlıklara denk gelebilmek mümkün oluyor. Yayaya saygı göstermeyen bazı kimseler, yayaların bulunduğu yerde daha dikkatli olması gerekirken ve yolun karşısına geçişlerde önceliğin yayalara ait olduğunu belirten işaretler ve yazılar olmasına rağmen kendi bildiğini okuyup, gereken saygıyı göstermiyor. Bu şekilde davranan kimseler herhalde hiç yaya olmuyor.

Çevremizde yaşayan, aynı havayı soluduğumuz kimselere karşı saygı unutulmamalı. En azından empati kurup öyle hareket edilmeli. ‘Ben değil ‘biz’ duygusu ile hareket edilmeli. Toplumda kabul görmeyen davranışlarda bulunan kimseler empati kurmalı ki, yapmış olduğu davranışın farkına daha iyi varabilsin.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazarın tüm yazıları
X