Örnek olacak davranışlar

Bugünün küçükleri, yarının büyükleri olan çocuklarımız. Sabahları öperek uyandırdığımız, tertemiz yanağına öpücük kondurduğumuz, daha öğrenecek çok şeyin var deyip, bazen boyundan büyük işler beklediğimiz çocuklarımız. Arkadaş ve aile sohbetlerimizde, çocukluk anılarımızdan bahsederken, o günleri tebessüm ile anarız. Çünkü bizim çocukluğumuz ile şimdiki çocukların olduğu yıllar arasında teknolojik olarak büyük farklılıkların bulunduğu da bir gerçek.

 Bizim çocukluğumuzda bilgisayar, cep telefonu ve tabletlerden söz etmek mümkün değildi. Şimdi ise hemen her çocukta bulunan bu teknolojik aletler, çocukların en iyi arkadaşlarından birisi olarak görülüyor. Elbette her çocuk dilediği kadar oyun oynamak, arkadaşlarıyla bolca vakit geçirmek, oyuncaklarıyla zamanını geçirmek ister. Fakat teknolojik aletleri kullanırken, yerinde ve kararında kullanmakta en doğrusu olacaktır.

 Günümüzde bilgi ve teknoloji çağıyla onlardan boyundan büyük işler bekleyip, altından kalkamayacağı sorumluluklar vermenin de doğru olamadığı düşüncesindeyim. Çocuklarımız gözümün önünde olsun deyip önüne bilgisayarı, tableti, son teknoloji cep telefonunu altın tepsiyle sunup; daha sonra serzenişte bulunmanın da doğru olmadığı kanaatindeyim.

 Çocuklarımızın çocukluklarını yaşayabilmeleri için onlarla iyi bir iletişim kurmalı, en yakın arkadaşlarının teknolojik aletler olmadığı bilincini onlara yerleştirebilmeliyiz. Çocuklarımızın ellerinden cep telefonlarını düşürmediğinden dert yanıyorsak, önce bizler bu davranışı sergilemeli ve onlara iyi birer örnek olabilmeliyiz.

 Aile sohbetlerinde dahi, cep telefonlarında sosyal medyada gezinmek öne çıkabiliyorsa, çocuklar ne yapsın o zaman. Çocuklar büyüklerinden gördüklerini uygular. Bu nedenle yaşça büyük olanlar öncelikle, teknolojik aletleri kararında kullansın ki, çocuklarından da bunu bekleyebilsin.

 Hayatımızda sadece maddiyatın değil, maneviyatın da değerli olduğunu, büyüklerine saygılı iyi bir insan olması gerektiğini aşılamalıyız. Çocukları destekleyip, onlara güven duyduğumuzda, yeri geldiğinde anne-baba, yeri geldiğinde arkadaş olduğumuzda, çocuklarında kendine olan güven duygusunun geliştiğini göreceksiniz. Çocuklarımızla birlikte zaman geçirdiğimizde çocuk kendisini önemli hisseder ve sevildiğini düşünür.

 Çocukları sanata ve spora yönlendirmenin, Onların gelişiminde önemli katkılar sunacağını da unutmamak gerekiyor. Sanatla uğraşan bir çocuğun hayal gücü genişleyecek, kendine olan güveni daha da artacak ve boş zamanlarını sanat veya sporla değerlendirebilecektir.

 Çocuklarımıza elbette sorumluluklar vereceğiz. Ama boyundan büyük altından kalkamayacağı sorumluluklar verilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Çocuklarımıza daha fazla ilgi ve şefkat gösterelim. Ama öncelikle ebeveynler olarak çocuklarımıza iyi bir rol model olalım.

Yazarın tüm yazıları