Kan bağışında örnek duyarlılık

Kan bağışında örnek duyarlılık

Kan bağışının önem taşıdığı günümüzde, kan bağışı kampanyaları düzenleniyor. İlçemizde yapılan kan bağışı kampanyalarına Gölcüklü vatandaşların göstermiş olduğu ilgi, kan bağışı konusunda toplumda gerekli bilincin oluştuğunu da gözler önüne seriyor. 26-28 Eylül tarihleri arasında Gölcük Kaymakamlığı, Gölcük Belediyesi, Kızılay ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde Anıtpark’ta kan bağışı kampanyası düzenlendi.  Adeta festival havasında geçen

Etkinliğe katılım da bir o kadar yoğun oldu.

Türk Kızılay Gölcük Şubesi Başkanı Orhan Barış’ın belirttiği üzere, 1001 bağışçıdan kan bağışı alınarak aynı zamanda bir rekora imza atılmıştı. Başkan Orhan Barış, kan bağışı etkinliğinin bir şölen havasında geçtiğini ifade ederek, Gölcük halkının kan bağışı konusunda göstermiş olduğu duyarlılığa dikkat çekti. 1001 bağışçının kan bağışında bulunması, vatandaşların kan bağışı konusundaki duyarlılığını bir kez daha göstermiştir.

Kan bağışında bulunularak, birçok kimsenin hayatı da kurtarılmış oluyor. Gerek toplumsal, gerekse kişisel olarak sağlık açısından büyük önem taşıyan kan bağışına ilçemiz halkı büyük ilgi göstererek, bu konuda gereken duyarlılığını gösteriyor.

Toplum olarak ihtiyacı olan kimselere duyarlı yaklaşıp, yardımda bulunmayı görev edinen vatandaşlar olarak, kan bağışına da aynı hassasiyetle yaklaştığımızı düşünüyorum. Kan bağışlamakla insan hayatının kurtarıldığı düşünüldüğünde, kan bağışında bulunmanın ne kadar önemli olduğu sanırım bir kez daha ortaya çıkıyor.

Kan bağışında bulunarak hiç tanımadığınız insanlara derman olabilir, aynı zamanda kendi sağlığınızı da koruyabilirsiniz. Kan bağışlamakla 3 kişinin hayatının kurtarıldığı düşünüldüğünde, kan vermenin ne kadar önemli olduğu sanırım bir kez daha ortaya çıkıyor. Kan bağışlamak, hayat kurtarmak ile eş değerdir. Kan bağışının sürekli bir ihtiyaç olduğu da unutulmamalıdır.  

Bahane olmamalı…

Toplumda ortak yaşanılan yerlerde hatalı davranışların bir kısmı belki bilinmeden yapılsa da, birçoğunun ise aslında bilinmediğinden değil, umursamamaktan ve bahane üretmekten kaynaklandığı kanaatindeyim.

Modern şehir hayatı ve nüfus yoğunluğunun artması, insanların bir arada ikamet etme durumunu ortaya çıkarıyor. Birden fazla ailenin oturmuş olduğu apartmanlarda, bir kimsenin başka bir kimseyi gürültü yaparak rahatsız etmesi, sergilemiş olduğu davranışlarla komşularının tepkisini çekmesi, bilmediğinden değil, çevresine karşı göstermesi gereken saygıyı göstermediğinden kaynaklanmaktadır.

Toplu ulaşım araçlarında kendinden yaşça büyük insanlar ayakta dururken koltukta oturanlar, hatta o kimselerle göz göze gelmemek için çaba sarf edenler, bir gün kendisinin de yaşlanacağını aklına getirmeyenlerdir. Oysa yaşça büyüklere saygı, her yerde ve her zaman geçerli olmalıdır.

Hatalı araç parkları konusunda hatalı davranış sergileyen kimseler, bilmeden aracını hatalı park ettiğini söyleme gibi bir durumları vardır. Oysa park edilmemesi gereken yerlerde uyarı işaretleri bulunmasına rağmen, çeşitli bahanelerin altına sığınabilirler. Hatalı araç parkları konusunda mağduriyet yaşayanlar, engelli vatandaşlarımız oluyor. Araç sürücüsü aracını engelli rampasının önüne park eder, hatta inmiş olduğu kapısı engelli rampasına açılmaktadır. O araç sürücüsünün bunu görmemesinin doğru olmadığı kanaatindeyim. Toplumda uyulması gereken kurallara uymanın, bireylerin görevi olduğunu düşünüyorum.

Yazarın tüm yazıları