Hangi saygı?

29 Ocak 2018 12:57

Toplumda insanların ortak olarak yaşadıkları veya bulundukları yerlerde uymaları gereken bazı kurallar vardır. Bu kurallardan bazıları ise kendiliğinden oluşmaktadır. Kendiliğinden oluşan kurallara insanların uyması ise saygı ile olmaktadır. Fakat üzülerek görüyoruz ki, günümüzde saygı bazı kimseler için pekte bir anlam ifade etmiyor. Gün içinde karşılaştığımız bazı olaylar, bu görüşü destekler nitelikte bulunuyor.

Öncelikle insanların bir arada daha çok bulunduğu binalarda, birbirlerine karşı saygılı olmalı, komşuluk haklarına riayet etmelidir. Günümüzde çok katlı binalarda oturan kimselerin çoğunluğunun birbirlerini tanımadıkları, hatta karşılaştıklarında dahi selamlaşmadıklarına şahit olabiliyoruz. Hadi diyelim insanlar birbirlerini tanımıyor, peki saygı kavramı nerede kaldı?

İnsanların ortak olarak yaşamış oldukları binalarda en çok şikayet ettiği konuların başında gürültü kirliliği geliyor. Saygı kavramının en fazla öne çıktığı durum olan ve insanların daha çok duyarlı davranması gereken gürültü konusunda, herkes maalesef gerekli hassasiyeti göstermiyor. Bazı kimseler saatin kaç olduğuna, hasta olup olmadığına, ertesi gün işe veya okula gidecek kimseler olup olmadığına bakmasızın, gürültü yapma hakkını daha doğrusu saygısızlık yapma hakkını kendisinde görebiliyor.

Fakat unutulmaması gereken bir şey var ki, kimsenin kimseyi rahatsız etmeye de hakkı yok, olmaması da gerekiyor. Bu şekilde davranan kimseler, başkalarını umursamayan, yalnızca kendisini düşünen bencil kimseler olarak toplumda da kabul görmüyor. Kendi yaptıkları yanlışları, yine kendisine yakıştıran kimselerden başka ne beklenebilir ki? Yani bu kişilikte kimselerden saygı beklemek nafile çaba olsa gerek.

Bunun örnekleriyle hemen her gün trafikte de karşılaşmıyor muyuz? Trafik kurallarını hiçe sayan, karşısındaki aracın veya yayaların can güvenliğini düşünmeyen duyarsız sürücülere de rastlamıyor muyuz? Önce ‘ben’ duygusuyla hareket eden ve başkalarını düşünmeyen kimseler, yeri geliyor kendi can güvenliğini de tehlikeye atabiliyor. Burada da saygı kavramı ve kurallara uymak ön plana çıkıyor.

İlçemizde bulunan engelli vatandaşların kullanmış oldukları engelli rampalarına yapılan araç parkları, görme engelli vatandaşlar için ulaşımda büyük kolaylık sağlayan görme engelli yollarına da, duyarsız vatandaşlar tarafından zarar verilebiliyor. Engelli rampasının önüne yapılan araç parklarından dolayı sorun yaşayan engelli vatandaşlar, doğal olarak bu konuda daha duyarlı davranılmasını bekliyor. Toplumda yaşayan her bireyin ulaşım hakkına saygı göstermek gerekmiyor mu?  Benzer şekilde toplu ulaşım araçlarında da yaşça büyüklere yer vermekte saygı ve nezaket kuralları içinde bulunuyor. Bir kimsenin başkasına karşı saygılı olabilmesi için önce kendisine saygı duyması gerekmiyor mu? Toplum içinde yapılan davranışlarda saygılı olmak, küçüklük değil, aksine erdemdir. Aynı şekilde hoşgörü ve duyarlılığı da unutmamak gerekiyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazarın tüm yazıları
X