Gürültü kirliliğinde duyarlılık önemli

16 Mart 2021 16:01
Gürültü kirliliğinde duyarlılık önemli

Gürültü kirliliği denilince akla, kişilerin işitme sağlığını olumsuz yönde etkileyen, bununla birlikte psikolojik olarak rahatsızlık veren bir durum olarak görülebilir. Gürültüye neden olan faktörler arasında ise daha çok makine kaynaklı sesler gelmekle birlikte, insanların bazı davranışları da ses kirliliği veya diğer bir deyişle gürültü kirliliğine neden olabilmektedir.İnsanların işitme sağlığını ve algılama gücünü olumsuz yönde etkileyen, kişinin psikolojik ve fiziksel dengesini bozabilen, iş verimini düşüren, çevrenin doğallığını bozan gürültü kirliliği,bazı durumlarda istenmeden meydana gelse de, bazı yerlerde ise gereken duyarlılık gösterilmeden ortaya çıkabilmektedir.

 Gürültü kirliliğine en çok rastlanan yerlerin başında ise araçların yoğun olarak bulundukları yerler olarak görülebilir. Bu gürültü kirliliğinde araçların motorundan çıkan sesler belirli bir ölçüye kadar gürültüye neden olabilirken, bazı duyarsız araç sürücülerinin çıkarmış olduğu gürültüler ise topluma rahatsızlık verebiliyor.Daha çok trafikte karşılaşılan durumlarda, nedendir bilinmez ama araç kullanırken bazı sürücüler elini adeta araçlarının kornasından çekmezler.Zamanla alışkanlık yapmış olacak ki bazı kimseler, en küçük bir şeyde hemen kornaya basma gereksinimi duyabiliyor. Bu ise daha fazla araç sürücüsünün aynı şeyi yapmasıyla gürültü kirliliğine dönüşebiliyor. Tabi burada sabırsız davranışlar öne çıkıyor.

 Bazı kimseler ise aracının kornasının birçok sorunun çözüleceğine inanıyor ki, elini kornadan ayırmıyor. Ara sokakta yolun tam ortasına aracını kısa süreliğine de park eden aracın sürücüsü ne kadar duyarsız bir davranış sergiliyorsa, o aracın sahibine sesini duyurabilmek için dakikalarca elini aracının kornasından ayırmayıp, etrafını rahatsız eden kimselerde benzer şekilde duyarsızlık gösterebilmektedir. Her iki durumun yanlış olmasının sonucu ise gürültü kirliliği olarak toplumda yaşayan bireylerin karşısına çıkıyor.

 Gürültüye başka alanlarda da denk gelebilmek mümkün olabiliyor. İnsanların toplu olarak yaşadığı binalardaki gürültü seviyesinin yüksek olması, özellikle akşam belirli bir saatten sonra gürültü yapılması, o binada yaşayan kimselerin rahatsız olmasına yol açabiliyor. Belirli bir saatten sonra ses seviyesinin düşürülmesi, komşuluk haklarına daha fazla dikkat edilmesi gerekirken, bazı kimselerin bu konuya gereken önem ve özeni göstermediği durumlarda olabiliyor. Bazıları yalnızca kendilerini düşünüp, oturmuş olduğu binadaki komşularını düşünmeyerek, istedikleri gürültüyü çıkarma yetkisini kendisinde görebiliyor.

 İnsanlar rahatsız mı olur, hastası mı var, sabah erkenden okula gidecek çocuğumu var düşünülmez. Komşulukta esas olan saygıdır. Saygı kavramının yeterince yerleşmediği bazı yerlerde, bu olgudan bahsetmekte neredeyse imkansız hale geliyor. Gerçek komşuluk denildiğinde komşunun iyi gününde de kötü gününde de yanında olan, sergilemiş olduğu tutum ve davranışlarla komşunun hakkını gözeten, ‘ben’ değil ‘biz’ duygusuna sahip olan, ortak yaşanılan yerlerde saygı kavramının öncelikli olduğunu bilen, komşularını rahatsız etmeyen, nezaket kurallarına uyan, komşusu ihtiyaç duyduğunda yardımına koşarak giden kimseler aklımıza gelmelidir.Her konuda olduğu gibi gürültü konusunda da saygı ön plana çıkmaktadır. Toplumda yaşayan bireyler olarak kendimize yapılmasını istemediğimiz bir davranışı başkasına yapmamalıyız. Yani bir nevi empati kurabilmeliyiz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazarın tüm yazıları
X