Gerekli bilinç ve empati olmalı

Bazen trafikte araç kullanmakta, yaya olarak dolaşmak da bir hayli zorlaşabiliyor.Trafikte güvenli sürüşün sağlanması hem sürücü hem de trafikte bulunan diğer kişiler için yaşamsal düzeyde önemlidir. Güvenli sürüş için insan faktörünün ne kadar önemli olduğunu ve bunda en önemli payın ise sürücülere düştüğünü söyleyebiliriz. Direksiyonun başına geçen bazı sürücüler ise kendilerinden başka kimse yokmuş ve yollar yalnız onlara ayrılmış gibi sorumsuzca hareket edebiliyorlar. Trafikte sıkça görülen ve bazılarınca neredeyse olağan hale gelen bir davranış biçimi olan durumlardan birisi aracının kornasından elinin ayırmayan kimseler olduğu görülüyor.
Araç kullanırken önündeki arabanın normal süratinde seyretmesinden sabırsızlanıp korna çalanlar veya selektör yapıp önceliği kendisinde gören kişiler, aynı zamanda diğer aracı tehlikeye attığının farkında olmayabiliyor.İnsan hayatı kıymetliyken, hatta kendi canınız dahi söz konusuyken biraz daha duyarlı olmanız gerekmez mi? İnsan önce kendi canını veya aracındaki insanların sorumluluğunu düşünmez mi? Yalnızca kendinizi değil yaşadığınız toplumu da düşünmeniz gerekmez mi? Evet, bazı sürücülerin yaptığı ve toplumda kabul görmeyen davranış şekline, gecenin bir saatinde veya sabahın erken saatlerinde de denk gelebilmek maalesef mümkün olabiliyor. Üstelik bu davranışı sergileyen kimseler, acaba aynı durumla kendileri karşılaşmış olsa ne hissederlerdi merek ediyorum.
Aracını hatalı park ederek trafiğin sağlıklı işlemesine engel olanlar, yaya şeritlerinin olduğu yerlerde yayaların geçiş üstünlüğü olduğunu düşünmeyenler, sırf kendi zevki için etrafı rahatsız edecek şekilde araç kullananlar, engelli rampalarının önlerine araçlarını park ederek, engelli vatandaşlarımızın ulaşım hakkına engel olanlar, saygısızlık ve duyarsızlık gösterdiklerinin farkında olmaları gerekiyor. Hatalı araç parkları konusunda ise bazı sürücüler araçlarına park yeri bulamadıkları için bu şekilde bir davranışta bulunduklarını söyleyip, diğer sürücüleri mağdur edebiliyor.
Artan araç sayısı, otopark konusunda yeterli gelmeyebiliyor. Özellikle ilçemizin merkezinde bazı sokakların dar oluşu ve yalnızca tek yönlü araç trafiği olan yerlerde, hatalı yapılan parklar, diğer sürücüleri de zor durumda bırakabiliyor. Birde bunun yanında yalnızca kendi işi görülsün deyip aracını olmadık bir şekilde bırakanlarda bulunabiliyor. Aracını olur olmaz yerlere park edenler, kendileri bu konuda mağduriyet yaşasalar acaba ne düşünülerdi?
Toplu ulaşım araçlarında bazen karşılaşılan durumlar, yaşlılarımıza bazı kimselerin gereken saygıyı göstermediğini de gözler önüne seriyor. Kendisinden yaşça daha küçük insanlar aracın koltuğunda otururken, yaşlı insanlarımızın ayakta seyahat etmeleri vicdanları yaralıyor. Bu konuda toplum olarak gereken bilinci oluşturmalı ve en azından empati kurabilmemiz gerektiğini hatırlamalıyız. Yalnızca toplu ulaşım araçlarında değil, her zaman yaşlılarımıza bizler için çok değerli ve önemli olduklarını hissettirebilmeli ve onların fikir, düşünce ve önerilerinin bizler için çok büyük önem taşıdığının da farkına varabilmeliyiz. Herkesin bir gün yaşlanacağını ve bugün yaşlılarımızın bizlerden beklediği saygının, bizlerinde gelecekte bekleyeceğini unutmamak gerekiyor.Yine unutmamak gerekiyor ki, insan hayatı her şeyden değerlidir.

Yazarın tüm yazıları