Erken yaşta ayrılık daha zor oluyor
Bundan iki yıl önce 7 Şubat 2019 tarihinde ablam Neslihan Başak’ı kaybettik. Amansız hastalığa karşı mücadele eden ablam Neslihan Başak, maalesef bu illet hastalığa yenik düşerek hayatını kaybetmişti. İnsanın en yakınını kaybetmesi büyük bir yıkım oluyor. Ayrılıklar, her zaman zor olmuştur fakat erken yaşta bir insanı kaybetmenin vermiş olduğu ayrılık, daha da zor oluyor.Benimki de öyle oldu. Hastalığı süresince ablamın iyileşeceğini, tıpkı eski günlerde olduğu gibi neşe ile etrafına iyilik dağıtacağını ümit ediyordum fakat olmadı.
Bu gibi durumlarda ne yazacağımı, ne söyleyeceğimi inanın bilmiyorum fakat tıpkı benim düşündüğüm gibi onu tanıyanların hepsi, iyiliksever, herkesin yardımına koşan, yüreği saf ve temiz, çevresindeki kimselere sevgisini esirgemeyen, olduğu gibi birisi olarak tanıyordu ablam Neslihan Başak’ı.Çevresinde sevilen, saygı duyulan, merhametli ve yardımsever bir insandı. Ablam, hayata pozitif bakan, kimse hakkında kötü düşünceye sahip olmayan, iyilik timsali bir insandı. Onu tanıyanlarda gerek hayatta iken gerekse vefatından sonra aynı düşüncelere sahip olduklarını hep ifade ederlerdi.
Bazen düşünürdüm bir insan başkaları hakkında nasıl olurda hep iyilik düşünür, bu kadar pozitif olabilir diye. İşte ablam Neslihan Başak böyle güzel düşüncelere sahipti.Bu bahsetmiş olduğum özellikleri, tanıyan herkesin dile getirmiş olduğu ortak düşüncelerdi. Evet, ablam herkesin söylediği gibi göründüğü gibi olan, saf ve temiz kalpli biriydi.Ablam iyi ve sevgi dolu bir insan olmasının yanında aynı zamanda başarılı bir gazeteci idi. Gazetemize de uzun yıllar büyük emekler vermişti. Ayrıca benimde gazetecilik mesleğine başlamama vesile olmuştu.
Vefatından sonra aradan geçen zaman zarfında ona özlemimiz hiç bitmedi, hiçbir zamanda bitmeyecek. Vefatından sonrada ifade ettiğim gibi, O yalnızca benim değil herkesin Neslihan Ablasıydı. Ortak tanıdıklarımızla ablamı andığımızda, birçok kimseden ablamın yapmış olduğu iyilikleri duymak, bizlere daima gurur verdi. Vefatının ikinci yılında, ablam Neslihan Başak’ı bir kez daha rahmetle anıyorum. Nurlar içinde yat, mekanın cennet olsuncanım ablam.
Sorumluluk…
Sorumluluk sahibi olan kimseler, toplumda yaşayan diğer insanlara da saygı duyan kimselerdir. Sorumluluk küçük yaşlarda başlar ve kişilerin duygusal, sosyal, zihinsel ve bedensel açıdan oldukça önemli bir yer tutmaktadır. İnsanlar, hem kendisine hem de bulunmuş olduğu çevreye karşı sorumlu davranmalı ve bunun bilincinde davranışlar sergileyebilmelidir. Sorumluluk duygusu doğuştan gelen bir durum değildir fakat tüm hayat boyunca süren, öğrenilmesi ve kazanılması zorunlu olan bir davranış şekli olmalıdır.
Topluma karşı olan sorumluluklarımız mutlaka vardır. Öncelikle yaşamış olduğumuz çevreye olan sorumluklarımız bulunmaktadır. Çevreyi temiz tutmak, toplumun hizmetine sunulan değerlere sahip çıkmak sorumluluklar arasında olmalıdır. Bu konuda daha duyarlı olunması gerekirken, karşılaştığımız bazı durumlar, bazı kimselerde bu bilincin maalesef yeteri kadar oluşmadığını da gösteriyor. Empati ve saygının öncelikli olduğunu akıllardan çıkarmamak, sorumluluk bilincinin oluşmasında etken olmaktadır.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- Geri dönüşüm bilinci… 04 Şubat 2025 Salı
- Yapılan çalışmalar ve sunulan hizmetler… 03 Şubat 2025 Pazartesi
- Güzel havalar sahile ilgiyi arttırdı 02 Şubat 2025 Pazar
- Duyarlı olmak, sorunları giderir 30 Ocak 2025 Perşembe
- Kentsel dönüşüm değer katacak 29 Ocak 2025 Çarşamba
- Ulaşımda saygı ve empati… 28 Ocak 2025 Salı
- Çalışmalara verilecek katkı… 27 Ocak 2025 Pazartesi
- Daha sağlıklı bir çevre için… 26 Ocak 2025 Pazar
- Tarihi değerler… 23 Ocak 2025 Perşembe
- Sahillere sahip çıkılmalı 22 Ocak 2025 Çarşamba