Empati yapmak duyarlılığı arttırır

24 Mart 2022 16:46

Toplu olarak bulunulan veya yaşanılan yerlerde insanların uyması gereken birinci kuralın saygı olduğunu unutmadan davranılması ile birlikte birçok sorunun da çözüleceğini düşünüyorum. Saygı kavramının toplumda daha çok yer bulması ve insanların bir başkasına saygıyla yaklaşması için empati yapması yeterli olacaktır. Maalesef günlük yaşantımızda çoğu kez empati yapılmadığından duyarsızlık ortaya çıkabiliyor.
Şehirlerde artan nüfusla birlikte, insanların toplu olarak yaşadıkları bina sayısında da artış meydana gelmiş, özellikle büyük şehirlerde çok katlı yüksek binalar ve oluşturdukları siteler, adeta bir mahalle görünümüne benzemektedir. İlçemizde yaşamış olduğumuz 17 Ağustos Depremi öncesinde yerleşim yerleri genellikle D-130 Karayolu altında bulunuyorken, deprem sonunda daha çok Gölcük’ün üst kesimlerine doğru yapılaşma arttı. Deprem sonrasında binalar daha az katlı yapılmış olsada, çok katlı binalarda oturan vatandaşlar, apartman dairelerinde oturmuş olmanın gerektirdiği bazı kurallara da uymak durumunda bulunmaktadır. Toplu olarak yaşanılan yerlerde konulan veya belirlenen kurallar, yalnızca bir kişi için değil, binada yaşayan herkesi ilgilendirmektedir.
Günümüzde önceki yıllarda olan komşuluk ilişkileri daha az olsa da yinede karşılıklı anlayış ve saygının hiçbir zaman değişmemesi gerekiyor. Zaten ikili ilişkilerde en önemli şey karşılıklı duyulan saygı değilmidir? İnsanların empati yapması, anlayış ve hoşgörü çerçevesinde davranması ve aynı şekilde karşılık beklemesi de kişilerin en doğal hakkıdır. Öncelikle yaşantımızın önemli bir bölümünü kaplayan oturmuş olduğumuz binalardaki uymamız gereken kural ve sorumluluklarımızdan bahsetmek istiyorum. Ortak olarak yaşamış olduğumuz binalarda dikkat edilmesi gereken en önemli hususun, saygı olduğunu düşünüyorum. Zaten saygı çerçevesinde olan komşuluk ilişkilerinde bir sorunda olmayacaktır.
Benzer davranışlara trafikte de rastlamak mümkün oluyor. İlçemizin ve beldelerinde ki dar olan kaldırım ve yollarda bazı araç sürücüleri, yayalara ait olan kaldırım işgallerinde bulunarak, duyarsızlık örneği sergileyebiliyorlar. Üstelik yalnızca yaya kaldırımını işgal etmekle kalmayıp, engelli rampalarının önlerine araçlarını park edebiliyorlar. Engelliler için kaldırımlara yapılan engelli yollarına gelişigüzel araçlar park ediliyor, vatandaş malzemesini koyuyor, sarı renkli yürüme yolları ise engelli olmanın ne demek olduğunu bilmeyen, kendisinin de bir engelli adayı olduğundan bihaber insanlar tarafından yerlerinden sökülüyor veya zarar verilebiliyor.
İlçemizde birçok noktada yeşil alanlar ve parklar yapıldı. Yapılan bu alanlara çevreye karşı duyarsız bazı insanlar tarafından zarar verilebiliyor. Yeşil alanların üzerine bırakılan malzemeler, çöpler veya kaldırımlar varken daha kestirme diye yeşil alan üzerinden geçerek burada bulunan süs bitkilerini ezenler de maalesef oluyor. Vatandaşların dinlenebildiği, bir yerde nefes aldığı yeşil alanları korumamız gerektiğini düşünüyorum.
Bazı vatandaşlar tarafından mahalle ve sokak aralarına bırakılan moloz atıklarıda görsel anlamda kirlik oluşmasına neden oluyor. Yetkili ekiplere haber verilmeden çıkartılan molozlar ise bulundukları bölgede yığın halinde durarak hoş olmayan bir görüntüye neden olabiliyor. Duyarsız bazı kimselerin, kullanmış oldukları maskeleri yerlere atması da tepki ile karşılanırken, toplum sağlığını da tehlikeye atabilmektedir. Daha sağlıklı bir ortamda yaşamak için, öncelikle çevre temizliği konusunda herkesin gereken katkıyı vermesi gerektiği kanaatindeyim.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazarın tüm yazıları
X