Dilin kemiği yok!

25 Kasım 2013 18:02
Bilip bilmediğimiz her şey hakkında yorumda bulunuruz. Önemli olan bizlerin o konu hakkında ne kadar bilgimizin olduğu değildir.

Bizler için önemli olan yorumda bulunmaktır.

 

Söz insanın düşüncesini dışarı vurmasıdır. Söz söylemek çok kolaydır. Ağzımızdan bir anda çıkıverir.

 

Konuşuyoruz ama!

 

Bazen hiç düşünmeyiz ağzımızdan neler çıktığını. Bazen söylediklerimizi bile unutup birileri bize ‘yahu sen böyle söylemiştin ya!’ dediğinde bile, ‘öyle mi söylemiştim?’ dediğimiz olur. Yani ağzımızda çıkan kelimelere dikkat etmediğimiz gibi bir de ahkam kestiğimiz zamanlar vardır. Laf olsun torba dolsun deriz ya…

 

Düşünmeden söylediğimiz bir sözün ileride telafisi olmayan hatalara sürükleyebileceğini düşünmeyiz veya düşünemeyiz. Her ne kadar düşünceler ve davranışlar insanların kişiliği hakkında bilgi verse de, ağzımızda bir anda çıkıveren kelimeler de bizler için veya karşımızdaki için önemli değil midir?

 

Her konuda fikir beyan ederiz. Siyaseti, ekonomiyi en iyi biz biliriz. Kültür- Sanat’tan tutun da aklınıza ne gelirse artık. Futbolda zaten üstümüze yoktur.

 

Herhangi bir ortama girdiğimizde orada konuşulanlardan azıcık bir iki kelime duyup hemen başlarız anlatmaya. “Yahu kardeşim bir dinle bakalım ne kadar fikir sahibisin? Ne kadar bilgi sahibisin? Olur olmaz şeyler hakkında yorumda bulunursan , “çok konuşuyorsun fakat boş konuşuyorsun” derler. Bir Atasözü ‘az söyle çok dinle’ der. Ama günümüzde bazılarımız maalesef çok söyleyip az dinliyoruz.

 

Acaba bizi buna iten sebep ne?

 

İnsanların aslında bir yerde kendisini topluma kabul ettirme, kendi fikirlerinin önemsenmesi ve kişinin bir yerde saygı görmesi! gibi yanlış algılanır. Aslında bu bir yerde kendi kalemize gol atmaktır. Neden mi? Çünkü zaten bilmediğimiz konuda biraz konuşamaya başladıkça ilerleyen zamanda içinden çıkılamaz bir yola girer ve bir şey bilmediğimiz bir müddet sonra zaten anlaşılır. Birde ağzımızdan çıkan sözcüklerin aslında çok büyük önemi olduğunu, her zaman aklımızda bulundurmamız gerekir.

 

Yunus Emre’nin de söylediği gibi;

 

Sözü bilen kişinin, yüzünü ak ede bir söz Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı Söz ola ağulu aşı, yağ ile bal ede bir söz

 

Söylediğimiz sözler yeri geldiğinde kalpte kırar, yeri geldiğinde gönül de alır. Hep gönül alan tarafta olmak dileğiyle…

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazarın tüm yazıları
X