Depremin 23. yıl dönümü
17 Ağustos 1999 tarihinde, yani bundan tam 23 yıl önce, başta Gölcük olmak üzere Marmara Bölgesi’ni derinden sarsan deprem meydana geldi. Yalnızca Marmara Bölgesi değil, diğer bölgelerdeki il ve ilçelerde de hissedilen deprem, ilçemizde de büyük yaralar açtı. Bazı vatandaşlarımızın hayatını kaybettiği, bazı vatandaşların yaralı olarak kurtulduğu, evlerin hasar gördüğü depremin yaratmış olduğu izler, eski hasarlı binaların yıkılması ve yerine daha sağlıklı binaların yapılmasıyla her geçen yıl biraz daha silinmeye başladı.
Yaşadığımız depremin üzerinden 23 yıl geçmesine rağmen, ilçemizde yaşayan vatandaşlar depremi unutmadı, unutturmadı. Her yıl 17 Ağustos tarihinde yapılan etkinliklerle ve dualarla deprem şehitleri anılarak, deprem gerçeği konusunda bilinçli olunması konusunda bilgilendirmeler yapılıyor.Yaşadığımız bölgenin deprem kuşağında bulunması ve olası depremlere karşı hazırlıklı olmamız ise tüm gerçekliği ile karşımızda duruyor.
Depremi yaşamış olduğumuz yıl ve takip eden ilk yıllarda vatandaşlarda oluşan deprem bilinci ve alınması gereken önlemler, aradan yıllar geçtikçe biraz daha azalmış gibi görünüyor. Yaşamış olduğumuz deprem ise bizlere birçok şey öğretti. Bunlardan ilki depreme dayanıklı sağlam binalar yapmak, ikincisi ise bölgemizin deprem kuşağında olduğu gerçeği idi.
Deprem sonrasında yapılan binalar, depreme dayanıklı olarak inşa edilirken, 17 Ağustos depreminde yanımızdan ayırmadığımız deprem çantası bile yıllar içinde unutulup gitti. Depremden sonra geçen yıllar içerisinde ilçemizde bulunan hasarlı binaların yerine, daha modern ve sağlam binalar yapılması amacıyla çalışmalar yapıldı. Daha çok ilçemizin üst kesiminde artan yapılaşmayla birlikte, ilçe nüfusunda da depremin yarattığı dışarı göç ile azalan nüfus sayısında da yıllar içinde artış meydana geldi. Depremi yaşayan vatandaşlar oturdukları binaların sağlam olmasına daha büyük özen göstermeye başladı.
Bununla birlikte ilçemizde üç ayrı noktada Kentsel Dönüşüm Projesi başlatıldı. İlçemiz genelinde bulunan onarım ve güçlendirmesi yapılmayan orta hasarlı ya da metruk binaların yıkımına ise devam ediliyor.
Deprem konusunda kendimiz kadar, geleceğimiz olan çocuklarımızın da bilinçlenmesi, deprem gerçeği ve alınması gereken önlemler konusunu hafızalarımızda daima canlı tutmalıyız. Depremde kaybettiğimiz yakınlarımızı, dostlarımızı ve arkadaşlarımızı unutmasak da, zamanla depremde bizlere ders niteliğinde olan bazı şeyleri geçen zaman içerisinde sanki unutur olduk.
Yaşamış olduğumuz acıyı elbette unutmak mümkün değil, fakat hepimizi derinden sarsan depremden gereken dersleri çıkarmalı ve buna göre hareket etmeliyiz. 17 Ağustos Depremi’nin 23. yıldönümünde yaşadığımız acı ve üzüntüyü kalplerimizde bir kez daha derinden hissediyoruz. Depremde hayatlarını kaybeden tüm vatandaşlarımızı bir kez daha rahmetleanıyor, ailelerine sabırlar diliyorum.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- Değişken havaların etkisi… 03 Ekim 2024 Perşembe
- Kapalı semt pazarları… 02 Ekim 2024 Çarşamba
- Su tasarrufunu elden bırakmamalı… 01 Ekim 2024 Salı
- Yaşlılarımız değerli birer hazinedir… 30 Eylül 2024 Pazartesi
- Çalışmalara verilecek katkı… 29 Eylül 2024 Pazar
- Yaya önceliği unutulmamalı… 26 Eylül 2024 Perşembe
- Anlamak için dinlemek gerekli… 25 Eylül 2024 Çarşamba
- Sanat eserlerine sahip çıkılmalı… 24 Eylül 2024 Salı
- Davranışlarda empati kurabilmek… 23 Eylül 2024 Pazartesi
- Sağlık için spor önemli… 22 Eylül 2024 Pazar