Değerlere sahip çıkılmalı

Günümüzde teknoloji ile birlikte hayatımızda büyük kolaylıklar sağlanıyor. Teknolojinin getirmiş olduğu rahatlık ve buna bağlı olarak yaşam standardının artması, günlük yaşamda olumlu katkılar sağlıyor. Bununla birlikte, örf, adet, gelenek ve göreneklerimizi yaşatmalı, gelecek nesillere en iyi şekilde aktarmalı, birbirimize karşı saygıyı ön planda tutarak, örnek davranışlar sergileyebilmeliyiz.Eski günlere şöyle bir dönüp baktığımızda, bazı şeylerin değişime uğradığını gözlemleyebiliyoruz. Artan nüfus, şehirleşme, ilerleyen teknoloji her ne denilirse denilsin, bazı değerlerimizi de unutmamamız gerektiği kanaatindeyim. Eski derken aslında çokta yıllar öncesini söylemiyorum. Çok değil bundan 20-30 yıl öncesinde bile insanların yaşantılarında olan bazı değerlerle, şimdiki zamanla arasında fark olduğunu görebiliyoruz.

 Örneğin, komşuluğu ele alacak olursak; eskiden birbirlerine daha sıkı bağlarla bağlı bir komşuluk ilişkisi vardı. Komşular birbirlerinin sevinçlerini, üzüntülerini paylaşıyor, yardımlaşmada örnek davranışlar sergileyebiliyordu. Komşularda pişen yemekler dahi komşular arasında birbirlerine ikram edilirdi. Sohbetlerin en güzelleri komşulukta yapılırdı. Günümüzde ise bahsetmiş olduğum özelliklerin birçoğunu bir arada bulabilmek maalesef pekte mümkün olamayabiliyor.

 Komşuluk ilişkilerinin çok iyi olduğu, tıpkı eski günlerdeki gibi birbirlerine yardımlaşma ve dayanışma içinde olan komşuluklar mutlaka vardır fakat genele bakıldığında eski zamanlardaki komşuluğu sanırım birçok kimsede aramaktadır. Bazı yerlerde karşısındaki komşusunu tanımayan, aynı binada oturduğu halde birbirlerine selam dahi vermekten imtina eden kimselere de rastlamak mümkün olabiliyor.  

 Arkadaşlık ve dostluk bağları insanları birbirine yakınlaştıran en önemli unsurlardan birisidir. Aynı şekilde akrabalıklarda öyle. Eskiden insanlar arasında iletişim beraber geçirilen zamanlarla sağlanırken, şimdilerde ise telefonla iletişim kurarak hal hatır sorma veya bayramlarda ziyaretler yerine telefonla veya mesajla bayramlaşma yapılabiliyor.

 Gün içinde karşılaştığımız bazı durumları düşündüğümüzde, kişilere göre değişmekle birlikte, insanlar karşı taraftan beklediği saygıyı görebiliyor mu bunu sorgulamak gerekiyor. Aslında saygı ve sevgi büyüklerle küçükler arasındaki kurulan bir köprüdür. Herhangi bir fiziksel emek harcamadan, yalnızca söylemiş olduğumuz sözler ve sergilemiş olduğumuz davranışlarla gösterebilinecek saygı, bazı kimseler için çokta fazla bir şey ifade etmiyor olsa gerek ki, yapmış oldukları hareketlerle saygı boyutunu aşıyor. Saygı gibi hoşgörülü davranışlar sergilemenin de önemli olduğunu düşünüyorum. Günümüzde insanların birçok konuda birbirlerine karşı hoşgörüyle yaklaşmaması nedeniyle birçok anlaşmazlığın ortaya çıktığını görebiliyoruz.

 Şimdilerde teknolojinin hızla ilerlemesi ile birlikte bilgisayarlar, cep telefonları ve tabletler günlük yaşantımızın önemli bir kısmında yer alıyor. Bilinçli, kararında ve yerinde kullanıldığında oldukça büyük faydaları bulunan teknolojik aletlerin, gereğinden fazla kullanılması iletişimi de olumsuz etkileyebiliyor. Önceden akraba ve arkadaşların bir araya gelip sohbetler yaptığı yerde, bir süre sonra ortaya çıkan telefonlarla birlikte sohbetler yerini sosyal medyada gezinmeye bırakabiliyor. O zaman akıllara şu soru geliyor; teknolojinin yenisini, saygı, dostluk, hoşgörü ve komşuluğun eskisini mi tercih etmeliyiz? Ne dersiniz…

Yazarın tüm yazıları