Davranışlar sözde değil özde olmalı
Toplumumuzda komşuluk ilişkilerinin önemi büyüktür. Ailemizden ve akrabalarımızdan sonra en yakın sosyal çevremiz komşularımızdır.İnsanların zamanlarının büyük bir kısmını geçirdiği binalarda komşuluk ilişkileri ayrı bir önem taşıyor. Eskiden olan komşuluk ilişkilerine günümüzde yeterince rastlanıyor mu bilmiyorum fakat bazı yerlerde gerçek komşuluğun yerini sözde komşuluğun aldığını da görebilmek maalesef mümkün oluyor. Komşuluk, öncelikle binalarda oturan bireylerin birbirlerine saygı duymasıyla başlıyor. Çünkü saygının geçerli olmadığı yerde herhangi bir şeyden de bahsetmek mümkün olmuyor. Aynı binada oturduğu halde birbirini tanımayan, tanısa bile saygı duymayan kişilerin göstermiş olduğu davranışlarda olabiliyor. İnsanların birbirlerine karşı saygılı olması içinse mutlaka birilerinin söylemesine de gerek kalmaması gerekiyor. Nihayetinde hangi davranışların saygı çerçevesi içinde olduğunu, hangisinin ise saygısızlık kavramına girdiğini aynı binada yaşayan insanların bilmesi gerekiyor.
Nüfusun artması ve şehirlerin büyümesi ile birlikte çok katlı binalarda oturan insan sayısında da artış meydana geliyor. Daha az nüfus yoğunluğuna sahip olan yerlerde komşuluk ilişkileri birbirine daha kuvvetli bağlarla bağlı iken, büyük kentlerde bu oran azalabiliyor.
Şehirleşmenin ve ortak yaşamanın ise getirdiği birtakım sorumlulukları bulunuyor. Ortak olarak bulunulan yerlerde herkesin uymak durumunda bulunduğu kurallar, kişilere göre değişmemekle birlikte, tüm toplumu kapsamaktadır. Önceki yıllardaki komşuluk ilişkilerinden bazılarını yaşça büyük olanlar bildiği gibi, yeni nesil ise eskilerdeki komşuluk bağlarını büyüklerinden dinlemektedir. Küçük yerleşim yerlerindeki komşuluk ilişkilerine nüfusu fazla olan yerlerde görebilmek pekte mümkün olmuyor.
Aynı binayı paylaşan kimselerin belirli bir saatten sonra gürültü seviyesini daha çok düşürüp, başkalarının rahatsız olabileceğini düşünmesi gerekmez mi? Ama bazen öyle olmuyor. İnsanlar rahatsız mı olur, hastası mı var, sabah erkenden okula gidecek çocuğumu var diye düşünülmesi ve buna göre davranışlar sergilenmesi gerekiyor.
Komşulukta esas olanın ise saygı olduğunu düşünüyorum. Saygı kavramının yeterince yerleşmediği bazı yerlerde, bu olgudan bahsetmekte neredeyse imkansız hale geliyor. Saygı kavramının toplumda daha çok yer bulması ve insanların bir başkasına saygıyla yaklaşması için empati yapılması yeterli olacaktır. Maalesef günlük yaşantımızda çoğu kez empati yapılmadığından duyarsızlık ortaya çıkabiliyor. Bu yalnızca aynı binada yaşayan vatandaşlar için değil, hayatın bütün aşamasında geçerli olmalıdır.
İnsanların aynı binada her gün karşılaştığı komşusuna en azından selam vermesi, toplu olarak yaşanılan yerlerdeki yaşamın bir gereğidir. Fakat bazı bireyler karşısındaki kimseye selam vermekten dahi imtina edebiliyor. Oysa aynı binayı paylaştığımız kimselerle selamlaşmak, hatta hal hatır sormak komşuluk ilişkilerinin sıcak kalmasında önem taşıyor. Gerçek komşuluk denildiğinde komşunun iyi gününde de kötü gününde de yanında olan, sergilemiş olduğu tutum ve davranışlarla komşunun hakkını gözeten, ‘ben’ değil ‘biz’ duygusuna sahip olan, ortak yaşanılan yerlerde saygı kavramının öncelikli olduğunu bilen, komşularını rahatsız etmeyen, nezaket kurallarına uyan, komşusu ihtiyaç duyduğunda yardımına koşarak giden kimseler aklımıza gelmelidir.
Komşuluk dayanışmadır, yardımlaşmadır en önemlisi de birbirlerine karşı saygılı olmaktır. Kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı olmadığı düşüncesiyle, özellikle ortak yaşanılan binalarda herkesin uyması gereken toplum kurallarına riayet etmesi gerekiyor. İnsanlara karşı saygısı olmayan kimselere de ne derseniz deyin bir şey fark etmiyor. Zaten o kimseler saygıdan bir haberse, söylenenlerde bir anlam ifade etmeyecektir. Komşuluk, sözde değil, özde olmalı.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- Teknoloji ve iletişim… 22 Nisan 2025 Salı
- Sahiller yoğun ilgi görüyor 21 Nisan 2025 Pazartesi
- Alt ve üstgeçitlerde gereken duyarlılık 20 Nisan 2025 Pazar
- Duyarlı olmak ve destekte bulunmak… 17 Nisan 2025 Perşembe
- Tarıma önemli katkı... 16 Nisan 2025 Çarşamba
- Ulaşımda empati… 15 Nisan 2025 Salı
- Çalışmalar turizme katkı sunuyor 14 Nisan 2025 Pazartesi
- Konuşmak kadar, dinlemekte önemli 13 Nisan 2025 Pazar
- Sorumluluk bilinci ve davranışlar… 10 Nisan 2025 Perşembe
- Doğal güzelliklere sahip çıkılmalı 09 Nisan 2025 Çarşamba