Çevreyi korumak için gereken duyarlılık
İnsanların ortak olarak kullandığı çevrenin temiz tutulması yine insanların sorumluluğundadır. Canlıların yaşamış olduğu çevrenin temiz kalması, gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakılması, ancak çevre temizliğine karşı duyarlı olmak sayesinde olacaktır. Bu açıdan çevre temizliği sağlığımızı da çok yakından ilgilendirmektedir. 1972 yılında Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı’nda alınan bir kararla, 5 Haziran Dünya Çevre Günü olarak kabul edilmiştir. Toplumda yaşan bireyler olarak çevremize yeterince sahip çıkıp, temiz tutabiliyor muyuz? En basitinden düşünürsek yaşamış olduğumuz mahallemizi, sokağımızı, kısacası şehrimizin temiz kalması adına vatandaşlar olarak ne yapmalıyız.
Çevreyi temiz tutmanın birinci kuralı, kirletmemek olduğuna göre, toplumda yaşayan bireylerin çevre temizliğine vereceği en büyük katkı, çevreyi kirletmemek olmalıdır. Günlük yaşantımızda bu konuda duyarlı davranışlar sergilemeyen kimselere de rastlamak mümkün olabiliyor. Toplumda çevre bilincinin oluşması ve genele yayılması, yine toplum sağlığı açısında önemli bir yer teşkil etmektedir.
Temizlik çevreye karşı duyarlı ve sorumlu olmayı gerektirir.Çevre temizliği denilince yalnızca elimizdeki bir çöpün, çöp kutusuna atılması algılanmamalı. Geri dönüşüme tabi olan atıkların da çevreye değil geri dönüşüm konteynırlarına atılması da, çevrenin korunması adına oldukça önemli bir katkıdır. Geri dönüşüme tabi olan malzemeleri çevreye veya çöp kutularına değil, geri dönüşüm kutularına atarak, hem çevremizi temiz tutmuş oluruz hem de ekonomiye katkıda bulunuruz. Geri kazanımla birlikte, doğal kaynaklarımızı korumuş olur, enerji tasarrufunun sağlanmasına katkıda bulunmuş oluruz. Böylece çöpe giden atık miktarı azalır ve geleceğe yatırım yapılmış olur.
Çöplerin köşe başlarına bırakılması görüntü kirliliğinin de oluşmasına neden olmaktadır. Bu konuda toplumda gereken çevre bilinci oluşmalı ve herkesin katkıda bulunması sağlanmalıdır. Yine çeşitli nedenlerle oluşan molozların rastgele çevreye bırakılması görüntü kirliliğine neden olduğu gibi ayrı bir çevre sorununun oluşmasına neden olmaktadır.
İzmit Körfezi’nde yapılan denetimler, arıtma istasyonlarının kurulması, denizin temiz kalmasında büyük etken oldu. Denizin temiz kalması ve yarınlara daha güzel bir çevre bırakmak adına çalışmalar yapılırken, bu çalışmalara vatandaşlar olarak katkı sunmak için herkesin üzerine düşen görevi de yapması gerekiyor. Oldukça güzel sahillere sahip bulunan ilçemiz ve beldelerinde karşılaşılan bazı görüntüler, konuya yeterli duyarlılığı göstermeyen bazı kimselerin olduğunu, duyarlı vatandaşların yaklaştığı hassasiyetle yaklaşmadığını da maalesef gösteriyor.
Geleceğimiz olan genç nesillerde çevre bilincinin oluşmasına katkıda bulunmak istiyorsak, öncelikle toplumda yaşayan yetişkin bireyler örnek olmalı, çevremize sahip çıkmalıyız.Yaşamış olduğumuz şehir sahil kıyısı olan bir konumda bulunduğundan dolayı, denizi temiz tutmaya özen göstermeliyiz.Çevrenin kirlenmesinin hepimizi etkilediğini aklımızdan çıkarmamak gerekir. Unutmamak gerekir ki, bizler doğaya sahip çıkarsak, doğa da bizlere sahip çıkacaktır.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- Sıcak havaların sosyal hayata etkisi 07 Temmuz 2025 Pazartesi
- Sanat ve sporun katkısı 06 Temmuz 2025 Pazar
- Trafikte duyarlı hareket etmek… 19 Haziran 2025 Perşembe
- Önemli değerler ve anlayış kavramı… 18 Haziran 2025 Çarşamba
- KOSKEM’in önemli görevi… 17 Haziran 2025 Salı
- Sahillerin doğal güzelliği… 16 Haziran 2025 Pazartesi
- Su tasarrufunda farkındalık 15 Haziran 2025 Pazar
- Ulaşım çalışmaları ve sağladığı katkı 12 Haziran 2025 Perşembe
- Duyarlı davranışlar sergilemek… 11 Haziran 2025 Çarşamba
- Sıcak havalar ve çevre temizliği… 10 Haziran 2025 Salı