Anlayış ve saygı kavramı

01 Ağustos 2017 13:18
Anlayış ve saygı kavramı

İnsanların ortak olarak yaşadıkları alanlarda uymak durumunda oldukları bazı davranışlar vardır. Toplumda uyulması gereken kuralların bazıları yasalarla belirlenirken, bazı kurallar ise toplumda kendiliğinden oluşmaktadır. Kendiliğinden oluşan bu kurallar her toplumun gelenek ve adetlerine gör değişiklik göstersede, bazı kurallar vardır ki, tüm toplumlarda geçerliliğini korumaktadır.

 İnsanlar günlük hayatlarında karşılaşmış oldukları bazı durumlar karşısında değişik tepkiler versede, olumlu olan tepkilerin olumsuz olanlarının önüne geçmesi için çaba sarf edilmelidir. Küçük bir olayda dahi büyük tepki veren kimselerin toplumda hoş karşılanmadığıda bilinmektedir. Yaşantımızın birçok döneminde buna denk gelmişizdir. Aslında bilmeden veya istemeden yapmış olduğumuz bazı hareket ve davranışlar karşımızdaki kişiler tarafından yanlış değerlendirilerek bir yerde art niyet olarakta algılanabilmektedir. Bunun örneklerine günlük yaşantımızda birçok alanda rastlayabiliriz. Trafikte, toplu ulaşım araçlarında, alışverişte...

 Günümüzde en önemli kavramlardan olan hoşgörü ve anlayış sözcüğü sanki rafa kalkmış gibi görünüyor. Bazı kimseler bu iki sözcüğü lügatından çıkarmış gibi hareket edebiliyor. Oysa anlayışlı davranmanın, hoşgörülü olmanın bir erdem olduğunu da unutmamak gerekiyor. Bir olay karşısında aniden tepki vermek, istenmeyen durumların oluşmasına neden olabiliyor. Burada sihirli sözcük olan ‘saygı’ kavramı öne çıkıyor.

 Peki, günlük yaşantımızda saygı kavramının önemini yeterince hatırlayıp, uygulayabiliyor muyuz? Örneğin trafikte saygı konusunda. İster yaya olalım, ister araç sürücüsü, karşımızdaki kimselere saygı kuralları içinde davranmalıyız. Ama bazı kimseler bunu unutmuş olacakki, saygılı olmak bir yana tam tersi bir tutum içine girebiliyor. Bazı kimseler ise karşısındakinin haklarına saygı göstermeyip, yalnız ‘ben’ duygusu ile hareket ediyor. Çünkü kendisinden başka kimseyi düşünmüyor. Yaşanan olumsuz olayların birçoğuna aile terbiyesi der geçeriz fakat aile terbiyesi bir yere kadar. İnsanın kendini yetiştirmesi gerekiyor.

 Mesela toplu taşıma araçlarında kendisinden yaşça daha büyük olan kimselere yer vermeyen birisine herhalde ailesi bu şekilde davranmasını söylememiştir. Tam tersine çocuklarına her zaman doğruluğu ve yardımseverliği öğretmek için çaba göstermiştir. Yani toplum tarafından benimsenmeyen davranışlar küçük yaşlarda değil, birçoğu sonradan edinilmiştir.  

 Toplum içinde saygılı olmak, olaylar karşısında anlayışla yaklaşmak, hoşgörüyü muhafaza edebilmek, insanı küçültmez tam tersine yüceltir. Nasıl özür dileyebilmek erdemli bir davranış ise olayları alttan almak, sükunetle yaklaşmakta bir o kadar önemlidir. Eski zamanlarda daha fazla görülen bu saygı ve anlayış kavramı her ne kadar günümüzde azalmış olsada, gelecek nesillerin, kendinden yaşça büyük olanları örnek aldıklarını da unutmamak gerekiyor.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazarın tüm yazıları
X