Etkili tasarrufla su tüketimi yarı yarıya azaltılabilir
10 Haziran 2025 13:46

Etkili tasarrufla su tüketimi yarı yarıya azaltılabilir

TİSVA Mütevelli Heyeti Başkanı Akgül, Türkiye genelinde baraj doluluk oranlarının yaz aylarında ciddi risk oluşturabileceğine dikkati çekerek, su tasarrufu için geliştirilen “3-7-10 Kuralı” ile evsel tüketimde israfın azaltılabileceğini söyledi

AA muhabirinin, Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA)'nın 2025 İsraf Raporu'ndan derlediği bilgiye göre, kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarının 2040'ta 1116 metreküpe, 2050'de ise 1069 metreküpe düşmesi öngörülüyor. Bu da Türkiye'nin su kıtlığı yaşayan ülkeler arasına girme riskini artırıyor. Evsel su kullanımının büyük bölümü banyolarda gerçekleşirken, bu alanlarda alınacak basit önlemlerle ciddi tasarruf sağlanabiliyor. Küvet yerine duş kullanılması yüzde 25 daha az su harcanmasına imkan verirken, yalnızca duş süresinin bir dakika azaltılmasıyla ayda 570 litre, dört kişilik bir ailede ise yılda 18 ton su tasarrufu mümkün hale geliyor. Ayrıca uzun banyolar yerine kısa duşları tercih etmekle yüzde 50 ile 80 arasında su tasarrufu sağlayabilmek de mümkün oluyor. Öte yandan çamaşır makinelerinin tam dolmadan çalıştırılmaması da yılda 9 tona yakın suyun israfını önleyebiliyor. Özellikle ev içi tüketimde muslukların kontrollü kullanımı ve tasarruflu sistemlerin yaygınlaştırılması da önerilirken, el yıkama için ise "3 saniye suyu açıp elleri ıslatma, 7 saniye sabunladıktan sonra durulama" şeklinde uygulanan "3-7-10 Kuralı" tavsiye ediliyor.

‘2 MİLYAR İNSAN GÜVENLİ SUYA ERİŞEMİYOR’

TİSVA Mütevelli Heyeti Başkanı Halil Fatih Akgül, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Türkiye genelindeki barajların doluluklarının bölgeden bölgeye değişmekle oranların ortalama yüzde 65-70 seviyesinde olduğunu ancak yaz aylarında tarımsal ve evsel su kullanımının artmasıyla bunun önemli ölçüde düşebileceğini söyledi. Özellikle Marmara ve İç Anadolu bölgelerinde bazı barajların kapasitesinin mevsim normallerinin altında seyrettiğinin altını çizen Akgül, "Bu durum, yaz aylarında özellikle kurak geçen bölgelerde su arzı açısından risk oluşturabilir. Sürdürülebilir kullanım olmazsa, kısa vadede arz talebi karşılamakta zorlanabilir." diye konuştu. Akgül, dünya genelinde yaklaşık 2 milyar insanın hala güvenli içme suyuna düzenli erişiminin bulunmadığını anımsatarak, Türkiye'nin genel anlamda içme suyuna erişimde dünya ortalamasının üzerinde olsa da bazı kırsal bölgelerde altyapı eksikliği ve mevsimsel kuraklık nedeniyle sorunlar yaşanabildiğini ifade etti. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki bazı köylerle yaz aylarında nüfus yoğunluğu artan turistik bölgelerde dönemsel su sıkıntılarının yaşandığına işaret eden Akgül, "Elimizdeki TÜİK, DSİ ve Birleşmiş Milletler verileri bu konuda önemli göstergeler sağlıyor. Türkiye'nin su stresi yaşayan bir ülke konumuna hızla yaklaştığını da belirtmek isteriz." dedi.

‘KAMPANYA EL YIKARKEN SU İSRAFINI ÖNLEMENİN BASİT AMA ETKİLİ BİR YOLU’

Akgül, halkı su tasarrufuna teşvik etmek amacıyla çeşitli farkındalık çalışmaları yürüttüklerini belirterek, bu kapsamda özellikle Dünya Su Günü'nde başlatılan ve hala sürdürülen "3-7-10 Kuralı" kampanyasının çalışmaların merkezinde yer aldığını dile getirdi. Söz konusu kampanyanın vatandaşlara el yıkarken su israfını önlemenin basit ama etkili bir yolu olduğunu ifade eden Akgül, şu önerilerde bulundu: "Musluğu yalnızca gerekli olduğu kadar açık tutmak, 3 saniye suyu açıp elleri ıslatma, 7 saniye sabunladıktan sonra durulama' şeklinde uygulanan yöntemle el yıkamada kullanılan su miktarını neredeyse yarı yarıya azaltmak mümkün. Ayrıca kampanyalarımızda 'küçük alışkanlıklarla büyük fark yaratabiliriz' mesajını da ön plana çıkarıyoruz. Bireysel davranış değişikliklerinin ülke genelinde çok ciddi su tasarrufu sağlayabileceğine inanıyoruz. Bu kapsamda vatandaşlarımıza, muslukları gereksiz yere açık bırakmama, kısa duşlar alma, çamaşır ve bulaşık makinelerini tam dolu çalıştırma gibi pratik ve uygulanabilir öneriler sunuyoruz." AA

X