EVET/HAYIR
EVETÇİ GÖZÜYLE,
Daha güçlü bir Türkiye ve daha çabuk kararlar alabilecek bir sistemin işletilebilmesi…  Bunun için;
Sınırsız yetki ile donatılmış partili bir Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanın atayacağı bir yürütme kurulunun olması,
Erkler ayrılığının dayanağı olan, güçlü bir meclis ve güçlü bir yargının yürütmeye ayak bağı olduğu, bu nedenle hızlı karar alınamadığı gerekçesi ile yasama ve yargının daha alt düzlemde görevlerini icra etmeleri,
Yürütme kurulunda yetkilendirilenlerin, yasama faaliyetleri kapsamında ve yasama faaliyetleri dışında işlenebilecek suçlardan dolayı haklarında gensoru ve meclis soruşturmalarının yürütmenin işini engelleyeceğinden; bu tür denetleme mekanizmalarının gereksiz olduğu ve yasamanın elinden bu sopanın alınması,
Devlet başkanının halkoyu ile seçilmesi nedeniyle partili cumhurbaşkanın 5 yıl sonra yapılacak seçimde sadece halka hesap vermesi ve bununla birlikte başkanın atayacağı bakanlarla birlikte cumhurbaşkanı yardımcılarının da ibra edilmiş olacağı,
Partili cumhurbaşkanının cumhurun başı olması sebebi ile devlet kapılarını açan tüm anahtarlarının kendisinde toplanması; gerekçelerini öne sürerek halktan EVET oyu talebinde bulanacaklar.
HAYIRCILAR İSE,
Meclisi feshetme yetkisi 1924 anayasa taslağında olmasına rağmen 130 kişilik mecliste 127 kişinin hayır oyu ile ezici bir çoğunlukla ret edilmiştir. Atatürk’e dahi verilmeyen Meclisi feshetme yetkisinin bir kişiye verilmesinden duyulan endişe…                                                                                      Bunun yanında;
Partili bir Cumhurbaşkanının tarafsızlık yemini yapsa da, tarafsız kalamayacağı,
Cumhurbaşkanının aynı zamanda yürütmenin sorumluluğunu taşımasına rağmen beş yılda bir halka hesap verecek olması, işleyeceği suçlardan dolayı ancak 400 milletvekili ile yüce divanda yargılanabilmesinin; bu meclis yapısı ile olası dâhilinde görülmediği,
Partili Cumhurbaşkanının, yargının yüksek bir çoğunluğunu ve devleti yöneten kurumların başlarını ataması sebebi ile devleti bir partili devlet haline sokacağı, bununda partili olmayan vatandaşlar üzerinde bir baskı oluşturacağı ve kutuplaşmayı artıracağı,
Devlet yapısının Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılacak bir kararname ile tek başına değiştirilebileceği ve yeni idari yapılanmalara gidilebileceği,
Cumhurbaşkanını yardımcılarının kaç kişi olacağının belli olmaması ve bu yardımcıların 18 yaşında, askerliğini henüz yapmamış ve ilkokul mezunu dahi olabilecek olması, aynı zamanda bu yardımcıların da Cumhurbaşkanı sorumsuzluğunda ve yargının uzak duracağı kişilerden olması nedenlerini öne sürerek, bu anayasa değişikliğinin geçmemesi için HAYIR kampanyası yürütecekler.
Bizden bu kadar. Bundan sonra iş, EVET ve HAYIR çalışmalarını yürütecek siyasi partiler ve halkımızda…
Anayasa değişiklik tasarısı üzerinde daha fazla çalışılabilir ve tartışmaya açılabilirdi. Bu sayede uygulamada vuku bulacak eksiklikler henüz ortaya çıkmadan bir ön alınabilirdi. Aceleye getirilen anayasal değişiklikler %80’in altında bir çoğunlukla geçse de düşük profilli bir anayasa olarak tartışmaları devam edecektir. 12 Eylül anayasası %93 geçmesine rağmen topluma çareler üretememiştir. Anayasa=Toplumsal ortak akıl + sağduyu + ana şefkatini içinde barındırmalıdır.
Sevgi ile kalın…
Â
Â
Â
Â
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- KÜÇÜK İŞLERDEN, MEDET UMMAK!.. 03 Ekim 2019 Perşembe
- KOMŞU SEÇİLMEZ..! 26 Eylül 2019 Perşembe
- PEJMÜRDE!.. 12 Eylül 2019 Perşembe
- KADIN, NEDİR?.. 27 Ağustos 2019 Salı
- KAZIN AYAÄžI..! 08 AÄŸustos 2019 PerÅŸembe
- 15 TEMMUZ’UN ANIMSATTIKLARI.. 17 Temmuz 2019 Çarşamba
- KİBRİN ABİDESİ!.. 10 Temmuz 2019 Çarşamba
- SEÇİMİN, KIRIK AYAĞI!.. 27 Haziran 2019 Perşembe
- USULCA YARIÅžTILAR!.. 20 Haziran 2019 PerÅŸembe
- CE-HA-PE’NİN ADAYI!.. 12 Haziran 2019 Çarşamba