Yaşanılan çevre ve duyarlılık…

Yaşanılan çevre ve duyarlılık…

Gölcük ve bağlısı beldelerdekiKavaklı, Değirmendere, Halıdere ve Ulaşlı gibi sahiller, ilçemize ayrı bir güzellik katıyor. Sıcak havalarda vatandaşların sahillere olan ilgisi de yoğun oluyor. Yeşil alanlar, kameriyeler, çocuk oyun grupları, spor aletleri ve yürüyüş yolları ile vatandaşlara hizmet veren sahillerimize, toplumda yaşayan bireylerin yapması gerekenin sahip çıkmak olduğunu düşünüyorum.

Bununla birlikte çevreye karşı gereken duyarlılığı göstermeyen bazı kimselerin yaşamış olduğumuz coğrafyadaki güzellikleri görmezden gelerek vatandaşların hizmetine sunulan ve toplumun ortak kullanımında bulunan malzemelere zarar vermesi, hem güzelliklere gölge düşürüyor hem de verilen emeklere saygı duyulmadığını gözler önüne seriyor. Yaşamış olduğumuz doğanın, denizin temiz kalması ve yarınlara daha güzel bir çevre bırakmak adına çalışmalar yapılırken, bu çalışmalara vatandaşlar olarak katkı sunmak için herkesin üzerine düşen görevi de yapması gerekiyor. 

Son yıllarda yeşil alanların  çoğaltılmasına yönelik çalışmalar yapıldı, yapılmaya da devam ediyor. Fakat bazı duyarsız kimselerin doğa ve çevreye karşı kayıtsız kalmasını anlamakta mümkün olmuyor. Sahillerde ve parklarda insanların dinlenmeleri için oturma bankları bulunuyor. Bazı kimseler oturma banklarında oturma yerlerine değil de, üst kısımlarına oturması, oturulması gereken yerlere ayakları ile basması, orayı kullanacak olan kimselere büyük saygısızlık olduğunu düşünüyorum. Bu kimselerin ayak koydukları yerlere o alanlardan faydalanan insanlar oturuyor.

Gölcük’te son dönemler içerisinde yapılan çalışmalarda, mahallelerdeyer altı çöp konteynırları yapıldı, yapılmaya da devam ediyor. İlçemizin bazı noktalarında karşılaşılan ve artık neredeyse kanıksanan evsel atıklar ve moloz atıkları ise duyarlı vatandaşların tepkisini çekiyor. Bazı kimselerin, evlerinden çıkan eski durumda olan eşyaları boş olan arsalara veya köşe başlarına bırakması, görüntü kirliliğinin oluşmasına neden oluyor. Bu şekilde istenmeyen davranışlarda, yapılan temizlik çalışmalarına gölge düşürüyor. Geri dönüşebilir malzemelerin çevreye atılması, doğanın kirlenmesine neden olan faktörlerin başında gelmektedir. Geri dönüşüme tabi olan malzemeleri çevreye veya çöp kutularına değil, geri dönüşüm kutularına atarak, hem çevremizi temiz tutmuş olur hem de ekonomiye katkıda bulunuruz.

D-130 Karayolunun üzerinde bulunan ilçemizde, vatandaşların yolun diğer tarafına emniyetle geçebilmesi için üstgeçit ve altgeçitler bulunuyor. Altgeçitlere bazı kimselerin verdiği zarar duyarsızlığın bir başka boyutunu gözler önüne seriyor. Altgeçitlerin duvarlarının yazılarla karalanması, yerlere çöplerin atılması ve aydınlatmalarına zarar verilmesi de, çevreye karşı umursamaz olan kimselerin yapmış oldukları davranışlar sonunda ortaya çıkıyor.

Toplumda yaşayan bireylerin çevresini de temiz tutmakla sorumlu olduğunu unutmaması gerekiyor. Bireylerin temizlik konusunda kendi evlerine gösterdiği özeni, cadde ve sokaklar içinde göstermesi gerekiyor. Yaşanılan çevreye karşı oluşması gereken duyarlılık sadece belirli bir kesime ait değil, orada yaşayan herkese aittir. Çevre temizliğinde duyarlılık ancak doğayı ve denizi temiz tutmakla mümkün olabilecektir.

Temizlik çevreye karşı duyarlı ve sorumlu olmayı gerektirir. Çevre temizliği denilince yalnızca elimizdeki bir çöpün, çöp kutusuna atılması algılanmamalı. Geri dönüşüme tabi olan atıkların da çevreye değil geri dönüşüm konteynırlarına atılması da, çevrenin korunması adına oldukça önemli bir katkıdır.

 

 

Yazarın tüm yazıları