Uluslararası sempozyum…

Uluslararası sempozyum…

Gölcük, geçtiğimiz dönemler içerisinde uluslararası sempozyumlara ev sahipliği yapmış, çeşitli kurum ve kuruluşların düzenlemiş oldukları sanatsal faaliyetler, ilçemizin tanıtımına önemli katkıda bulunmuştu.Genel olarak yaratıcılığın ve hayal gücünün ifadesi olarak tanımlanan sanatın, ilçemizde daha fazla kesime yayılması ve tanıtılması adına geçtiğimiz yıllar içerisinde çeşitli etkinlikler düzenlenmişti.

1993 yılından bu yana Değirmendere Çınarlık Meydanı’nda yapılan ve bu yıl 28.’sigerçekleştirilen Uluslararası Değirmendere Zühtü Müridoğlu Ahşap Heykel Sempozyumu, başladı. Uluslararası Değirmendere Zühtü Müridoğlu Ahşap Heykel SempozyumuTürkiye’nin en uzun soluklu tek ahşap heykel sempozyumu olma özelliğini taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda düzenlenen sempozyum kapsamında, adeta tomruktan oldukça güzel eserler ortaya çıkaran sanatçılar, Değirmendere’ye güzellik katan ahşap heykeller kazandırmıştı. Uluslararası Değirmendere Zühtü Müridoğlu Ahşap Heykel Sempozyumukapsamında, 6 sanatçıbirbirinden farklı heykeller yapacak.

Uluslararası Değirmendere Zühtü Müridoğlu Ahşap Heykel Sempozyumu, Gölcük’ün marka değerine çok önemli katkı sunan ve ilçemizle bütünleşmiş bir sempozyum. Aynı zamanda vatandaşları sanatçılarla bir araya getiren bir sempozyum olması dolayısıyla da önem taşıyor.Sempozyumda, sanatçılar eserlerini ortaya çıkarırken,vatandaşlar ahşap heykellerin yapım sürecinide görebilme imkanı sağlıyor. Geçtiğimiz yıllarda düzenlenen sempozyumda, Değirmendere Çınarlık Meydanı’nda sanatçıların büyük bir özenle ortaya çıkarmaya çalıştıkları ahşap heykelleri, vatandaşlar yerinde izleme olanağı bulmuştu.

Gerek yurtdışından, gerekse ülkemizden sempozyuma katılan sanatçılar ve sempozyumun düzenlenmesinde yoğun uğraş veren kurum ve kuruluşlar, İlçemizin adının sanatla daha geniş çevrede duyulması ve Değirmendere’nin daha da güzelleşmesi adına katkı sunarken, aynı duyarlılığın toplumun genelinde de gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Bunu niçin söylüyorum; geçtiğimiz dönemler içerisinde yapılan ahşap heykellere sanata karşı duyarsız olan bazı kimselerin vermiş olduğu zarar, tepkiyle karşılanmıştı. Sanatsal bir yapıyı ortaya çıkarmak kolay olmadığı gibi, ortaya çıkan eserlere de, gereken özeni göstermeli ve gelecek nesillerimize de aktarabilmeliyiz.

Komşulukta saygı kavramı…

Nüfusun artması ve şehirlerin büyümesi ile birlikte çok katlı binalar ve buna bağlı olarak oturan insan sayısında da artış meydana geliyor. Şehirleşmenin ve ortak yaşamanın ise getirdiği birtakım sorumlulukları bulunuyor. Ortak olarak bulunulan yerlerde herkesin uymak durumunda bulunduğu kurallar, kişilere göre değişmemekle birlikte, tüm toplumu kapsamaktadır.Toplumda yaşayan bireyler olarak uymak durumunda bulunulan birtakım kurallar bulunmaktadır. Öncelikle yaşamış olduğumuz binamızdan ve mahallemizden başlayalım. Şehirlerde nüfusun artmasına bağlı olarak insanlar günümüzde daha çok apartman ve sitelerde ikamet etmekte ve burada konulan kurallara da uymak durumundadır.

Aynı binayı paylaşan kimselerin belirli bir saatten sonra gürültü seviyesini daha çok düşürüp, başkalarının rahatsız olabileceğini düşünmesi gerekiyor. Gerçek komşuluk denildiğinde komşunun iyi gününde de kötü gününde de yanında olan, sergilemiş olduğu tutum ve davranışlarla komşunun hakkını gözeten, ‘ben’ değil ‘biz’ duygusuna sahip olan, ortak yaşanılan yerlerde saygı kavramının öncelikli olduğunu bilen, komşularını rahatsız etmeyen, nezaket kurallarına uyan, komşusu ihtiyaç duyduğunda yardımına koşarak giden kimseler aklımıza gelmelidir.

Yazarın tüm yazıları