Toplumda beklenen değerler…
Ortak değerlerimizden saygı ve hoşgörü, sosyal dayanışmayı yaratan ve sürekli kılan en önemli faktörlerdendir. Saygı, bulunmuş olduğumuz her yerde gösterilmesi gereken ve beklenen bir olgudur. Herhangi bir fiziksel emek harcamadan, yalnızca söylemiş olduğumuz sözler insanları yoran hareketler değil, yalnızca, önce insan olmanın getirdiği normal davranışlar olduğunu düşünüyorum. İnsanların bir başkasının düşüncesine ve değerlerine önem vermesi, tutum ve davranışlarında empati kurması, toplumda beklenen değerlerin başında gelmektedir.
Günümüzde birçok kimse insanların birbirlerine karşı göstermesi gereken saygının eskiye göre biraz daha azaldığından yakınır. Hatta yaşça büyükler, eski zamanları örnek göstererek, saygılı davranışlar sergilemenin her zaman olması gerektiğini vurgular. Yaşantımızda karşılaşmış olduğumuz ve kabul görmeyen olaylar, tepki göstermemize neden olsa da, her zaman için karşımızdakinin insan olduğunu ve herkesin hata yapabileceğini de aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Güne başlarken yakınlarımıza ve arkadaş çevremize vermiş olduğumuz selam, karşımızdakine duyduğumuz saygı ve sevginin yanında, gelenek olarak kültürümüze yerleşmiş bir olgudur. Bir ortama girildiğinde de gelen kimsenin güler yüzle selam vermesi o kimsenin orada bulunanlara göstermiş olduğu saygıdan ileri gelmektedir. Yine aynı şekilde karşıdaki kimsenin de verilen selamı alması olması gereken durumdur.
Aynı şeylerle yaşamış olduğumuz binalarda da karşılaşıyoruz. Binada oturan herkesi tanımayabiliriz. Fakat belkide her gün yanımızdan geçen ve aynı binayı paylaştığımız insanlarla selamlaşmanın hiçte zor olmadığını düşünüyorum. Bazıları ise selamlaşmayı nedense hep karşısından beklemektedir. Yani bazı kimseler komşusunun selam vermediğinden yakınarak söylenirken, kendisini nedense hariç tutmaktadır.
Trafikte de benzer durumlarla karşılaştığımız olmuştur. İster araç sürücüsü olalım, isterse yaya, karşımızdaki kimsenin insan olduğunu unutmayalım. İnsanların bazıları kendileri saygı göstermediği halde başkalarından saygı bekliyor ki, bu deyim yerindeyse bencillikten başka bir şey değildir. Günümüzde daha çok trafikte karşılaştığımız bazı durumlar, bazı duyarsız sürücülerin karşısındaki insana saygı göstermediğini, yalnızca ‘ben’ duygusuyla hareket ettiğini gösteriyor.
Toplu ulaşım araçlarında sıkça karşılaştığımız kendinden büyük ve yaşlı vatandaşlara yer verme konusu, her zaman sıcaklığını koruyan bir mesele olarak karşımıza çıkıyor. Çoğu kez şahit olduğumuz kendisinden büyük bir kişi toplu ulaşım aracına bindiğinde, koltukta oturmakta olan yaşça daha küçük vatandaşın adeta onu görmezden gelerek umursamaz davranışları da saygının boyutunu daha iyi görmemizi sağlıyor.
Karşımızdaki insana saygılı davranışlarda bulunmak bir yerde onu yüceltmektir. Saygı karşılık beklemeden gösterilen bir değer olmalıdır ki, bir anlam kazanabilsin. İnsanlara, insan olduğu için değer verelim. İnsanların ortak olarak yaşamış oldukları yerlerde en başta gelen şeyin ise saygı ve hoşgörü olduğunu düşünüyorum. Saygı kavramı yalnızca büyüklerin küçüklerinden beklediği bir davranış veya söz olmaktan çıkıp, herkesin birbirine göstermek durumunda bulunduğu bir davranış biçimidir.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- Ulaşım çalışmaları ve araç parkları 12 Aralık 2024 Perşembe
- Nurettin Sağsöz’ü rahmetle anıyorum… 12 Aralık 2024 Perşembe
- Sahillerde çevre duyarlılığı… 10 Aralık 2024 Salı
- Davranış biçimleri ve saygı… 09 Aralık 2024 Pazartesi
- Küçük katkılar büyük fayda sağlıyor 08 Aralık 2024 Pazar
- GESOTİM’in başarılı çalışmaları… 05 Aralık 2024 Perşembe
- Çalışmalar ve sorumluluklar… 04 Aralık 2024 Çarşamba
- Geri dönüşümün çok yönlü katkısı… 03 Aralık 2024 Salı
- Duyarlılık ve farkındalık… 02 Aralık 2024 Pazartesi
- Empati yapmak önemli etken… 01 Aralık 2024 Pazar