Sorumluluk ve özgüven duygusu…
Çocuklarımızın en iyi şekilde yetişmesi ve eğitim alması içinde gerek aileler, gerekse eğitmenler büyük özveride bulunuyor. Eğitim-öğrenim gören çocuklarımızın geleceklerini şekillendirme adına yapmış oldukları çalışmaların yanında, onları biraz olsun sosyal etkinlik ve aktivitelere yönlendirmekte büyük önem taşıyor.
Anne ve babalar, çocuklarının özgüvenli, sorumluluk sahibi ve yaşamış olduğu topluma duyarlı bireyler olmasını ister ve bu amaçla çocuklarına yol gösterici olmaya çalışır. Çocuklara küçük yaşlardan itibaren vermiş olduğumuz öğretici değerler, onların gelecek hayatlarında rehber ve yol gösterici olacaktır. Eğitim, çocukların hayatında mutlaka gerekli fakat eğitimin yanında çocuklarımızın kendi el becerileri, hobileri, ilgi duyduğu sanatsal faaliyetler ve spor dallarına da yönlendirilmeli diye düşünüyorum. Çocukların uğraş verdikleri sanatsal faaliyetler, onları ders ortamından biraz olsun uzaklaştıracak, aynı zamanda ruhen dinlenmelerine de olanak sağlayacaktır.
Bizim çocukluğumuz ile şimdiki çocukların olduğu yıllar arasında teknolojik olarak büyük farklılıklar bulunduğu da bir gerçek.Bizim çocukluğumuzda bilgisayar, cep telefonu ve tabletlerden söz etmek mümkün değildi. Şimdi ise hemen her çocukta bulunan bu teknolojik aletler, bazı çocukların en iyi arkadaşlarından birisi olarak görülebiliyor.
Çocuklara sorumluluk duygusunu öğretmek, onların gelişiminde büyük katkılar sağlayacağı gibi hayata hazırlanmalarında yardımcıları olabilecektir. Bununla beraber her çocuğun da kendi yaş grubuna göre alacağı sorumluluklar bulunmaktadır.
Çocuklarımızın çocukluklarını yaşayabilmeleri için onlarla iyi bir iletişim kurmalı, en yakın arkadaşlarının teknolojik aletler olmadığı bilincini onlara yerleştirebilmeliyiz. Çocuklarımızın ellerinden cep telefonlarını düşürmediğinden dert yanıyorsak, önce yaşça büyükler bu davranışı bu konuda iyi birer örnek olabilmelidir.
Bugün aile sohbetlerinde dahi, cep telefonlarında sosyal medyada gezinmek öne çıkabiliyorsa, çocuklar ne yapsın o zaman. Çocuklar, büyüklerinden gördüklerini uygular. Bu nedenle yaşça büyük olanlar öncelikle, teknolojik aletleri kararında kullansın ki, çocuklarından da bunu bekleyebilsin.
Hayatımızda maddiyatın değil, maneviyatın da değerli olduğunu çocuklara öğretebilmeliyiz. Çocukları destekleyip, onlara güven duyduğumuzda, yeri geldiğinde anne-baba, yeri geldiğinde arkadaş olduğumuzda, çocuklarımızın da kendine olan güven duygusunun geliştiği görülecektir. Çocuklarla birlikte birçok şeyi paylaşmanın, kendilerine olan güven duygusunun gelişmesinde önemli katkı sağlayacağını düşünüyorum.Sağlıklı ve iyi bir iletişimin olduğu ailede, çocukların kendilerine olan güvenleri artar, daha fazla sorumluluk üstlenmeye başlarlar.
Sorumluluk almak, çocuklarda özgüven duygusunu geliştireceği gibi aynı zamanda gelecek hayatına da büyük katkı sunacaktır.Çocuklara bulunmuş olduğu yaşına göre sorumluluklar verebiliriz. Çocuklara sorumluluk vermekteki amaç, çocuğun hayatındaki diğer kişilerin isteklerini yerine getirmesinden ziyade öncelikle kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve yaşına göre yapabileceği bazı şeylerin olduğunu onlara aktarmak olmalıdır diye düşünüyorum.
Sorumluluk doğuştan değil, sonradan öğrenilen bir kavramdır. Sorumluluk öğrenilebilen bir beceri olduğundan, çocuklara yaşlarına ve yeteneklerine uygun sorumluluklar verilip sonuçlarını görmesine izin verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- Bahane değil, duyarlılık olmalı 14 Ocak 2025 Salı
- İhtiyaçlar ve çalışmalar… 13 Ocak 2025 Pazartesi
- Ziyaretlerden notlar… 12 Ocak 2025 Pazar
- Desteklerle üretim daha da artıyor 09 Ocak 2025 Perşembe
- Kitap okumanın çok yönlü faydası 08 Ocak 2025 Çarşamba
- Sorun aynı, araçlar farklı… 07 Ocak 2025 Salı
- Kentsel dönüşüm büyük katkı sağlayacak 06 Ocak 2025 Pazartesi
- Çevrenin korunmasına katkı… 05 Ocak 2025 Pazar
- Saygı kuralları ve davranışlar… 02 Ocak 2025 Perşembe
- Otopark alanları… 01 Ocak 2025 Çarşamba