Sorumluluk ve başarma duygusu…

Sorumluluk ve başarma duygusu…

Bireylerin sorumluluk alması ve almış olduğu sorumluluk bilinciyle çalışması, başarıya götüren en büyük etkenlerden birisi olmaktadır. Yaşça büyük olanlar, işlerinde veya bulundukları konumda sorumluluk sahibi oldukları gibi yaşça küçük olanlar ve gençlerin de bazı sorumlulukları bulunabilmektedir. Çocuklara yapabilecekleri sorumlulukları vermek, aynı zamanda onların kendilerine olan özgüvenini pekiştirecek, cesaretlendirecek, paylaşma ve başarma duygularını da harekete geçirebilecektir. 

Çocukların her alanda başarılı olabilmeleri adına aileler gereken her türlü desteği vermeye çalışıyor. Eğitim-öğretim konusunda çocuklarına büyük destekte bulunan aileler, sanatsal ve sportif etkinliklerinde de gereken desteği sağlayıp, sosyalleşmesi adına katkıda bulunuyor. Anne ve babaların tüm uğraşı ise çocuklarının ileride bir meslek sahibi olması ve çocuklarının başarılı olduğu alanda ilerleyebilmesi için. Çocuklara her konuda yardımcı olabilmek ve onları hayata hazırlayabilmek için gayret gösterirken, göz ardı ettiğimiz bir konuda bulunuyor; çocuklara sorumluluk verebilmek. Çocukların bulunmuş olduğu yaşa göre sorumluluk sahibi olabilmesi adına elimizden gelenin fazlasını yapmamız gerektiğini düşünüyorum. 

Çocuklara sorumluluk vermekteki amaç çocuğun, bizim ya da hayatındaki diğer kişilerin isteklerini yerine getirmesi değil, öncelikle kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve yaşına göre yapabileceği bazı şeylerin olduğunu onlara aktarmak olmalıdır. Çocuklarımıza yapabilecekleri sorumlulukları vermek, aynı zamanda onların kendilerine olan özgüvenini pekiştirecek, cesaretlendirecek ve başarma duygularını da harekete geçirebilecektir. 

Çocukta sorumluluk doğuştan değil, sonradan öğrenilen bir kavramdır. Çocuklarda sorumluluk öğrenilebilen bir beceri olduğundan, çocuklara yaşlarına ve yeteneklerine uygun sorumluluklar verilip sonuçlarını görmesine izin verilmelidir. Bizler çocuklarımıza yaşına göre sorumluklarının neler olduğunu anlatıp, öğretebilirsek, kendi başlarına başarma duygusu onları da mutlu edecektir. 

Çocuklara kendilerinin başarabilecekleri bir işi, sürekli bizler yerine getirip, onlara sorumluluk vermezsek, çocukta ‘nasıl olsa benim yapacağım bir işi başkası yapıyor’ diye hiçbir sorumluluk almayacak, bu ise onun gelecek hayatında sorunlarla karşılaşmasına neden olabilecektir. Çocuklara vereceğimiz sorumluluklar, kendi yeteneklerinin ön plana çıkmasında, özgüvenlerinin artmasında ve neleri başarabileceğini anlayabilmesi konusunda yardımcı olacaktır. 

 Örnek olunmalı 

Teknolojinin gelişmesine bağlı olarak günümüzde birçok şeyi teknolojik aletlerin yardımı ile kolayca yapabiliyoruz. İnsanların yaşamlarında büyük kolaylıklar sağlayan teknolojik aletler, günümüzde hayatımızın her alanında yerini almış görünüyor. Hemen herkeste bulunan cep telefonları insanlar arasında iletişimi kurmakta fayda sağlarken, bazı durumlarda ise iletişimin kopmasına neden olabiliyor. Nasıl mı? Önceden eş dost sohbetleri daha sıcak ve samimi iken, şimdilerde insanlar bir araya geldiklerinde ve bir boşluk bulduklarında hemen cep telefonlarına sarılıp, başlıyor sosyal medyada gezinmeye. Üstelik bu tek taraflıda olmuyor. Bunu gören karşı tarafta aynı şekilde telefon ile ilgilenmeye başlıyor. Teknolojiden elbette faydalanacağız ama sohbetlerin, dostlukların, gelenek ve göreneklerimizin önüne geçmesine de izin vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda özellikle genç nesillere örnek olmak gerekiyor.  

Yazarın tüm yazıları