Sorumluluk ile hareket etmek…

Sorumluluk ile hareket etmek…

İnsanlar hayatı boyunca birtakım şeylerin sorumluluğunu üzerinde taşır. İnsanların sorumluluk alması başarıya götüren en büyük etkenlerden birisidir. Sorumluluk duygusunu gerektiği kadar benimseyen kimselerin başarı oranları da bir o kadar yüksek olmaktadır. Sorumluluk sahibi olmak önce o kimsenin kendisine olan güveni ve başarma azmini, daha sonra ise topluma olan görevlerini hatırlatmada önem taşımaktadır. Sorumluluk, insanların yalnızca evde çocuklarına veya ailesine karşı sorumluluğu ile kalmaz. Aynı zamanda yaşamış olduğu topluma karşı da bazı sorumlulukları bulunmaktadır.

Günümüzde bazı insanlar özellikle yaşamış olduğu toplumda, çevreye karşı olan sorumluluklarını görmezden veya bilmezden gelerek, sorumsuzluk örneği sergileyebildiğini görebilmekte mümkün olabiliyor. Gereken sorumluluğu taşımayan kimselerin yapmış oldukları davranışlara toplumun ortak olarak bulundukları birçok alanda denk gelebilmek mümkün olabiliyor. Örneğin, trafikte sorumsuz davranan kişilere günlük yaşantıda rastlayabilmek mümkün olabiliyor. Bazı sorumsuz insanların davranışları, duyarlı vatandaşların ister istemez tepkisine neden olabiliyor.

Toplumun ortak olarak kullandığı yerlerdeki gürültü seviyesi, aynı zamanda tüm vatandaşları ilgilendirmektedir. Özellikle insanların istirahat saatleri olan akşam saatlerinde veya gece, duyarsız bir kimsenin gürültü kirliliğine neden olması, hoş karşılanacak bir davranış şekli olmasa gerek. Bu konuda da çevreye karşı sorumluluk bilinci ile hareket etmenin saygı çerçevesinde önemli olduğunu düşünüyorum. İnsanlar ne olursa olsun kendi yaşının vermiş olduğu sorumluluk bilinci ile hareket etmeli ve buna uygun davranışlar sergilemeyebilmelidir.

İlçemizde bazı noktalarda karşılaşılan çöplerin köşe başlarına bırakılması, görüntü kirliliğinin de oluşmasına neden olmaktadır. Bu konuda toplumda gereken çevre bilinci oluşturulmalı ve herkesin katkıda bulunması sağlanmalıdır. Yine çeşitli nedenlerle oluşan molozların rastgele çevreye bırakılması ayrı bir çevre sorununun oluşmasına neden olmaktadır.

Geri dönüşebilir malzemelerin de çevreye atılması, doğanın kirlenmesine neden olan faktörlerin başında gelmektedir. Geri dönüşüme tabi olan malzemeleri çevreye veya çöp kutularına değil, geri dönüşüm kutularına atarak, hem çevremizi temiz tutmuş olur hem de ekonomiye katkıda bulunuruz. Geri kazanımla birlikte, doğal kaynaklarımızı korumuş olur, enerji tasarrufunun sağlanmasına katkıda bulunuruz. Böylece çöpe giden atık miktarı azalır ve geleceğe yatırım yapılmış olur. 

Çevrenin korunması ve temiz tutulması açısından önemli faktörlerden birisi de kullanılmış olan atık yağların çevreye rastgele dökülmesinin önlenmesidir. Atık yağlar, atık su giderlerinde ve kanalizasyon hatlarında birikerek boru kesitlerinin daralmasına ve tıkanmalara neden olabiliyor. Kullanılmış yağların, kanalizasyona, lavaboya, toprağa ve benzeri ortamlara dökülmemesi büyük önem taşıyor. Çevremizin kirlenmesinin toplumu etkilediğini unutmamak gerekiyor.

Uzun bir sahil şeridine sahip olan Kavaklı ile Değirmendere, Halıdere ve Ulaşlı sahilleri çok sayıda güzellikleri bünyesinde barındırıyor. Bununla birlikte İzmit Körfezi’nde son yıllarda yapılan çalışmalarla birlikte, balık çeşitliliği artmış ve her geçen gün körfez, daha temiz bir görünüm kazanmaya başlamıştı. Denizin temiz kalması ve yarınlara daha güzel bir çevre bırakmak adına çalışmalar yapılırken, bu çalışmalara vatandaşlar olarak katkı sunmak için herkesin üzerine düşen görevi de yapması gerekiyor. Öncelikle, yaşamış olduğumuz coğrafyanın kıymetini ve değerini iyi bilmeli, denizin temiz kalması için ilk kural olan kirletmemeyi toplumun geneline yaymak gerekiyor. 

Yazarın tüm yazıları