Saygı kuralları ve davranışlar…
Günlük yaşantıda, saygı kurallarının dışına çıkan insanlarla karşılaşmak mümkün oluyor. Bazıları, kendileri saygı göstermediği halde başkalarından saygı bekliyor ki, bu deyim yerindeyse bencillikten başka bir şey değildir. Günümüzde daha çok trafikte karşılaştığımız bazı durumlar, bazı duyarsız sürücülerin karşısındaki insana saygı göstermediğini, yalnızca ‘ben’ duygusuyla hareket ettiğini de gösteriyor.
Trafikte uyulması gereken kurallar olmakla beraber, bazı davranışlar ise saygı ve hoşgörü çerçevesinde kendiliğinden oluşmaktadır. Bazı kimseler yaşantısında sabırlı davranmak yerine hep bir acelecilik içinde olabiliyor. Bazı olaylar karşısında gereken sabrı gösterememek, insanları zor durumda da bırakabilir.
Trafikte aracıyla hız yaparak diğer araç sürücülerini tehlikeye atanlar, gidecekleri yere yalnızca birkaç dakika daha erken gitmenin hesabını yapabiliyor. İnsan hayatının her şeyden değerli olduğunu unutanlar, kendilerini ve araçlarında bulunanların da canlarını tehlikeye attığının farkında olmayabiliyor.
Yayaya saygı göstermeyen bazı araç sürücüleri, yayaların bulunduğu yerde daha dikkatli ve yolun karşısına geçişlerde önceliğin yayalara ait olduğunu bilmesi gerekirken, kendi bildiğini okuyup, gereken dikkat ve saygıyı göstermiyor. Bu şekilde davranan kimseler herhalde hiç yaya olmuyor olacak ki, yayaların hakkına saygı göstermiyor.
Modern şehir hayatı ve nüfus yoğunluğunun artması, insanların bir arada ikamet etme durumunu ortaya çıkarıyor. Birden fazla ailenin oturmuş olduğu apartmanlarda, bir kimsenin başka bir kimseyi gürültü yaparak rahatsız etmesi, sergilemiş olduğu davranışlarla komşularının tepkisini çekmesi, bilmediğinden değil, çevresine karşı göstermesi gereken saygıyı göstermediğinden ve umursamadığından kaynaklanmaktadır.
Toplu ulaşım araçlarında, yaşlılarımıza bazı kimselerin gereken saygıyı göstermediğini de gözler önüne seriyor. Kendisinden yaşça daha küçük insanlar aracın koltuğunda otururken, yaşlı insanlarımızın ayakta seyahat etmeleri toplumda kabul görmeyen bir davranış şekli olarak ortaya çıkıyor. Bu konuda toplum olarak gereken bilinci oluşturmalı ve en azından empati kurabilmemiz gerektiğini hatırlamalıyız.
Sabırlı olmak ve karşımızdaki insanlara gereken saygıyı göstermek toplumda beklenen davranışlar arasında bulunmaktadır. Sabır; insanların, zorluklar ve sıkıntılar karşısında metanetli olması ve dayanabilmesine denir. Sabır, insanların sıkıntı ve zorluklara karşı sükunetle davranış sergilemesi demektir. Sabırlı olmamak, insanları hataya sürükleyebilir. Sabırlı olmanın bir erdem ve olgunluk olduğunu da unutmamak gerekiyor. Bir kimsenin kendisine yapılmasını istemediği bir şeyi bir başkasına yapmaya hakkı olmadığını düşünüyorum.
Saygı karşılık beklemeden gösterilen bir değer olmalıdır ki, bir anlam kazanabilsin. İnsanlara, insan olduğu için değer verelim. İnsanların ortak olarak yaşamış oldukları yerlerde en başta gelen şeyin ise saygı ve hoşgörü olduğunu düşünüyorum. Toplumda yaşayan bireylerin bir başkasının düşüncesine ve değerlerine önem vermesi, tutum ve davranışlarında empati kurması, beklenen değerlerin başında gelmektedir. Saygı kavramı yalnızca büyüklerin küçüklerinden beklediği bir davranış veya söz olmaktan çıkıp, herkesin birbirine göstermek durumunda bulunduğu bir davranış biçimidir. Saygı, başkalarının zorlaması ile değil içten gelen bir davranış biçimi olmalıdır.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- Tarihi değerler… 23 Ocak 2025 Perşembe
- Sahillere sahip çıkılmalı 22 Ocak 2025 Çarşamba
- Empati ile yaklaşmak… 21 Ocak 2025 Salı
- Su tasarrufunda farkındalık… 20 Ocak 2025 Pazartesi
- Yarıyıl tatili iyi bir fırsat 19 Ocak 2025 Pazar
- Dar sokaklarda görülen sorunlar 16 Ocak 2025 Perşembe
- Toplumda öne çıkan değerler… 15 Ocak 2025 Çarşamba
- Bahane değil, duyarlılık olmalı 14 Ocak 2025 Salı
- İhtiyaçlar ve çalışmalar… 13 Ocak 2025 Pazartesi
- Ziyaretlerden notlar… 12 Ocak 2025 Pazar