Saygı daha fazla yer bulmalı…
İnsanların bir başkasının düşüncesine ve değerlerine önem vermesi, tutum ve davranışlarında empati kurması, toplumda beklenen değerlerin başında gelmektedir.Saygı kavramı toplumda insanlar arasında günlük hayatta çok sık karşılaştığımız bir olgudur. Saygı, yaşantımızın her alanında bizim karşımızdan, karşımızdakilerin de bizlerden beklediği davranışlarda daha dikkatli olmamızı gerektiriyor. Fakat trafikte yayalara ve araç sürücülerine, iş ortamında arkadaşlarımızın fikirlerine, toplu ulaşım araçlarında yaşlı ve büyüklere gerekli saygıyı gösterebiliyor muyuz?
İnsanların bazıları kendileri saygı göstermediği halde başkalarından saygı bekliyor ki, bu deyim yerindeyse bencillikten başka bir şey değildir. Günümüzde daha çok trafikte karşılaşılan durumlarda, bazı duyarsız sürücülerin karşısındaki insana saygı göstermediğini, yalnızca ‘ben’ duygusuyla hareket ettiğini gösteriyor. Karşımızdaki insana saygılı davranışlarda bulunmak bir yerde onu yüceltmektir. Saygı karşılık beklemeden gösterilen bir değer olmalıdır ki, bir anlam kazanabilsin.
Daha çok sıra beklenerek yapılan işlerde dahi insanların umursamadan başkalarının hakkını adeta yok sayarak veya diğer bir deyişle uyanıklık yaparak sizin önünüze geçmeleri de, saygısızlık boyutunun bir başka örneğidir. Toplumda yaşayan bireyler olarak karşımızdaki insanlara önce insan olduğu için saygı göstermeliyiz ki, saygı duyulan bireyler olabilelim. Saygılı olmak yaşamın bir gereğidir.
Toplu ulaşım araçlarında karşılaşılan, kendinden büyük ve yaşlı vatandaşlara yer verme konusu, her zaman sıcaklığını koruyan bir mesele olarak karşımıza çıkıyor. Kendisinden büyük bir kişi toplu ulaşım aracına bindiğinde, koltukta oturmakta olan yaşça daha küçük vatandaşın adeta onu görmezden gelerek umursamaz davranışları da saygının boyutunu daha iyi görmemizi sağlıyor.
Yapılan her işte, bir de emeğe karşı olan saygı vardır. Bir başkasının emek vererek ortaya çıkarmış olduğu şeylere saygı duymakta olması gereken bir davranış biçimidir. Çünkü bir ürünü, nesneyi ortaya çıkaran kişi onun ortaya çıkması sürecinde emek vermiş, çaba harcamıştır. Yani emek verilerek yapılan ve toplumda yaşayan bireylerin kullanımına sunulan hizmetlere sahip çıkmak, gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak, yine olması gereken davranışlardır.
Adı var olan ama kendisine bazı durumlarda pekte rastlanılmayan saygılı kavramı, bazı kimseler için çözülmesi zor bir problem gibi algılanıyor. İnsanların yapacağı basit davranışlar, hareketler veya söyleyecekleri küçük sözcüklerle saygı kavramı oluşacakken, nedense bazılarının dili varmıyor, eli yapacağı güzel davranışlara gitmiyor. Üstelik karşımızdaki insanlara saygılı olmak çok zor bir şeyde değildir. Saygı karşılık beklemeden gösterilen bir değer olsa da, saygıda bulunduğumuz kimselerden saygı beklemekte bireylerin doğal hakkı olduğunu düşünüyorum.
Saygılı olmanın birinci kuralının empati yapmak ve ben değil biz duygusuyla hareket etmek olduğu kanaatindeyim. Yapılmasını istenilmeyen hareket ve davranışları başkalarına yapmamak olarak tanımlanan empati sayesinde, insanlar birbirlerine karşı daha saygılı ve hoşgörülü yaklaşabilmektedir.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- Değişken havaların etkisi… 03 Ekim 2024 Perşembe
- Kapalı semt pazarları… 02 Ekim 2024 Çarşamba
- Su tasarrufunu elden bırakmamalı… 01 Ekim 2024 Salı
- Yaşlılarımız değerli birer hazinedir… 30 Eylül 2024 Pazartesi
- Çalışmalara verilecek katkı… 29 Eylül 2024 Pazar
- Yaya önceliği unutulmamalı… 26 Eylül 2024 Perşembe
- Anlamak için dinlemek gerekli… 25 Eylül 2024 Çarşamba
- Sanat eserlerine sahip çıkılmalı… 24 Eylül 2024 Salı
- Davranışlarda empati kurabilmek… 23 Eylül 2024 Pazartesi
- Sağlık için spor önemli… 22 Eylül 2024 Pazar