Sanatın sosyal gelişime katkısı…

Sanatın sosyal gelişime katkısı…

Her geçen gün gelişen teknoloji, insanların hayatında birçok konuda kolaylık sağlıyor.

Bizim çocukluğumuz ile şimdiki çocukların olduğu yıllar arasında teknolojik olarak büyük farklılıklar bulunduğu da bir gerçek.Eskiden bilgisayar, cep telefonu ve tabletlerden söz etmek mümkün değildi. Şimdi ise hemen her evde bulunan bu teknolojik aletler, çocukların en iyi arkadaşlarından birisi olarak görülüyor.

Bugün aile sohbetlerinde dahi, cep telefonlarında sosyal medyada gezinmek öne çıkabiliyorsa, çocuklar ne yapsın o zaman. Çocuklar, büyüklerinden gördüklerini uygular. Bu nedenle yaşça büyük olanlar öncelikle, teknolojik aletleri kararında kullansın ki, çocuklarından da bunu bekleyebilsin.

Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın en iyi şekilde yetişmesi ve eğitim alması içinde gerek aileler, gerekse eğitmenler büyük özveride bulunuyor. Anne ve babalar, çocuklarının özgüvenli, sorumluluk sahibi ve yaşamış olduğu topluma duyarlı bireyler olmasını ister ve bu amaçla çocuklarına yol gösterici olmaya çalışır. Çocuklara küçük yaşlardan itibaren vermiş olduğumuz öğretici değerler, onların gelecek hayatlarında rehber ve yol gösterici olacaktır.

Eğitim-öğrenim gören çocuklarımızın geleceklerini şekillendirme adına yapmış oldukları çalışmaların yanında, onları sosyal etkinlik ve aktivitelere yönlendirmekte büyük önem taşıyor.Çocukları, kendi el becerileri, hobileri, ilgi duyduğu sanatsal faaliyetler ve spor dallarına da yönlendirilmeli diye düşünüyorum.

Müziğe ilgi duyan öğrenci elindeki müzik aletiyle yeteneğini daha da geliştirme fırsatı yakalayabilecek, tiyatroya ilgi duyan çocuklar, seyretmiş olduğu tiyatro oyunundaki karakterlerin dünyasına gidebilecektir.Çocukları küçük yaşlarda sanata yönlendirebilmek için, boş zamanlarında sanatsal  ve sosyal etkinliklerin olduğu yerlere götürmek, özellikle sınavlara hazırlanan çocuklar için faydalı olacağını düşünüyorum. Spor yapmakta çocuklarımızın gerek bedenen, gerekse ruhen gelişimlerinde büyük faydalar sağlayacaktır.

Çocuklarımızın çocukluklarını yaşayabilmeleri için onlarla iyi bir iletişim kurmalı, en yakın arkadaşlarının teknolojik aletler olmadığı bilincini onlara yerleştirebilmeliyiz. Çocuklarımızın ellerinden cep telefonlarını düşürmediğinden dert yanıyorsak, önce yaşça büyükler bu davranışı bu konuda iyi birer örnek olabilmelidir. Çocuklara sorumluluk duygusunu öğretmek, onların gelişiminde büyük katkılar sağlayacağı gibi hayata hazırlanmalarında yardımcıları olabilecektir. Bununla beraber her çocuğun da kendi yaş grubuna göre alacağı sorumluluklar bulunmaktadır.

Çocuklara bulunmuş olduğu yaşına göre sorumluluklar verebiliriz. Çocuklara sorumluluk vermekteki amaç, çocuğun hayatındaki diğer kişilerin isteklerini yerine getirmesinden ziyade öncelikle kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve yaşına göre yapabileceği bazı şeylerin olduğunu onlara aktarmak olmalıdır diye düşünüyorum. Sorumluluk almak, çocuklarda özgüven duygusunu geliştireceği gibi aynı zamanda gelecek hayatına da büyük katkı sunacaktır.

Hayatımızda maddiyatın değil, maneviyatın da değerli olduğunu çocuklara öğretebilmeliyiz. Çocukları destekleyip, onlara güven duyduğumuzda, yeri geldiğinde anne-baba, yeri geldiğinde arkadaş olduğumuzda, çocuklarımızın da kendine olan güven duygusunun geliştiği görülecektir. Çocuklarla birlikte birçok şeyi paylaşmanın, kendilerine olan güven duygusunun gelişmesinde önemli katkı sağlayacağını düşünüyorum.

Yazarın tüm yazıları