Paylaşma ve güven duygusu…

28 Mart 2023 16:32
Paylaşma ve güven duygusu…

Çocuklara küçük yaşlardan itibaren verilen öğretici değerler, onların gelecek hayatlarında rehber ve yol gösterici olacaktır. Anne ve babalar, çocuklarının özgüvenli, sorumluluk sahibi ve yaşamış olduğu topluma duyarlı bireyler olmasını ister ve bu amaçla çocuklarına yol gösterici olmaya çalışır. Çocukların çocukluklarını yaşayabilmeleri için onlarla iyi bir iletişim kurmalı, en yakın arkadaşlarının teknolojik aletler olmadığı bilincini onlara yerleştirebilmeliyiz.

Bizim çocukluğumuzda bilgisayar, cep telefonu ve tabletlerden söz etmek mümkün değildi. Şimdi ise hemen her evde bulunan bu teknolojik aletler, çocukların en iyi arkadaşlarından birisi olarak görülüyor. Çocuklarımızın ellerinden cep telefonlarını düşürmediğinden dert yanıyorsak, önce yaşça büyükler bu konuda iyi birer örnek olabilmelidir. Çocuklarla birlikte daha fazla zaman geçirildiğinde çocuklar, teknolojik aletlerle daha az zaman geçirecek bu ise aile bağlarının daha güçlü olmasında etken olacaktır.

Hayatta maddiyatın değil, maneviyatın da değerli olduğunu çocuklara öğretebilmeliyiz. Çocukları destekleyip, onlara güven duyduğumuzda, yeri geldiğinde anne-baba, yeri geldiğinde arkadaş olduğumuzda, çocuklarımızın da kendine olan güven duygusunun geliştiği görülecektir. Çocuklarla birlikte birçok şeyi paylaşmanın, kendilerine olan güven duygusunun gelişmesinde önemli katkı sağlayacağını düşünüyorum.Sağlıklı ve iyi bir iletişimin olduğu ailede, çocukların kendilerine olan güvenleri artar, daha fazla sorumluluk üstlenmeye başlarlar.Çocuklara sorumluluk vermekteki amaç, çocuğun hayatındaki diğer kişilerin isteklerini yerine getirmesinden ziyade öncelikle kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve yaşına göre yapabileceği bazı şeylerin olduğunu onlara aktarmak olmalıdır.

Gençlik yılları ise insanların hayatlarında önemli ve unutamayacakları anıların olduğu dönemlerdir. Bazen yeni dostluk ve arkadaşlıkların kurulduğu, bazen de daha fazla sorumlulukların edinilmeye başlandığı dönemlerdir. Hayatta tecrübelerin edinilmeye başlandığı, yarınlara umutla bakmaya başlanan yıllardır gençlik yılları. Yaş ilerledikçe gençlik dönemleri daha da fazla anılmaya başlar. Bazen de gençlik dönemlerinde yapılan fakat geriye alınamayan yanlışlar veya hatalar düşünülür. Gençlik dönemi, bazen de insanların daha olgun düşünmesini sağlamaya başladığı dönemlerdir. 

Ailelerin gençlerle olan iletişimi ise önem taşıyor. Gençlerle iletişimde samimi olmalı ve onları geleceğe yönlendirecek doğru adımları atmasında örnek davranışlar sergilenebilmeli. Genç yaştakilere yalnızca maddi anlamda destek vererek, onların ihtiyacını karşılandığını düşünmek ise yanıltıcı olacaktır diye düşünüyorum.

Yardımlaşma ve paylaşma konusunda gençlere örnek olunabilmeli. İhtiyaç sahiplerine yardımda bulunmanın ne kadar önemli bir davranış olduğu bilincini aşılayabilmeliyiz. Bugünün gençleri ise üzerine düşen sorumlukların farkına varıp, yarınlara kendilerini iyi hazırlamak durumundadır ki bu da çok çalışmaktan geçiyor. Eğitimin önce ailede başladığını unutmamak gerekiyor. Çocukların ailede almış oldukları eğitim, daha sonra çevresiyle birlikte şekillenmektedir. Çocuklarımıza olumlu olan davranışları kazanmaları konusunda yardımcı olunmalı, onlara örnek olmalıyız. Unutulmaması gereken ise çocuklara veya gençlere çok şey almak değil, onlarla çok şey paylaşmak önemlidir. 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazarın tüm yazıları
X