Ortak alanlarda davranışlar…
Toplumda yaşayan bireyler olarak uymak durumunda bulunulan birtakım konular bulunmaktadır. Nüfusun artması ve şehirlerin büyümesi ile birlikte çok katlı binalar ve buna bağlı olarak oturan insan sayısında da artış meydana geliyor. Şehirleşmenin ve ortak yaşamanın ise getirdiği birtakım sorumlulukları bulunuyor. Ortak olarak bulunulan yerlerde herkesin uymak durumunda bulunduğu hususlar, kişilere göre değişmemekle birlikte, tüm toplumu kapsamaktadır. Şehirlerde nüfusun artmasına bağlı olarak insanlar günümüzde daha çok apartman ve sitelerde ikamet etmekte ve burada konulan kurallara da uymak zorundadır. Çünkü ortak yaşanılan yerlerde kurallara uyulmadığında herkes kendi bildiğini okuyacak, bu ise belirsizliğe neden olacaktır. Aynı binayı paylaşan kimselerin belirli bir saatten sonra gürültü seviyesini daha çok düşürüp, komşularının rahatsız olabileceğini düşünmesi
gerekiyor.
İnsanların ortak olarak yaşamış oldukları toplumda bulunması gereken sorumlulukların başında birbirlerine karşı saygılı olması, ‘ben’ duygusuyla hareket etmemesi, toplumun hizmetine sunulan ortak kullanım alanlarındaki değerlere sahip çıkmak olarak sıralayabiliriz. İnsanların topluma karşı olan sorumluluklarını çeşitli örneklerle çoğaltmak mümkündür. İnsanların birbirlerine karşı hoşgörüyle yaklaşması, karşısındaki kişilerin fikirlerine ve düşüncelerine karşı saygılı olunması gibi davranışlar içerisinde bulunmasıdır.
Toplumda ortak yaşanılan alanlardaki en önemli konu olarak saygı karşımıza çıkmaktadır. Saygının olmadığı yerde başka bir şeyden bahsetmekte zaten mümkün değildir. Zaten etrafına karşı saygısı olan ve ‘bana yapılsa ben ne düşünürdüm’ diyen bir kişinin de, saygı kurallarına uyması gayet doğaldır. Burada öne çıkan unsurlardan bir tanesi de ortak yaşamanın bilincine varmaktır. Kişinin toplum içerisinde yalnız olmadığı halde, yalnız yaşıyormuş gibi yalnızca kendini düşünen tavırlar sergilemesi, kendinden başkasını düşünmediğinin açık bir göstergesidir.
İstenmeyen davranış biçimlerini sergileyen kimselerin yalnızca, ‘bana yapılsaydı ne düşünür, ne hissederdim’ diye düşünmeleri bile yaşanan birçok olumsuzlukların önüne geçmesinde büyük etken olacaktır. Özelikle toplum sağlığını yakından ilgilendiren çevre temizliği konusunda daha hassas ve özenli davranılması gerekiyor. Kapağı kapatılmayan çöp konteynırları veya etrafa bırakılan çöplerin, çevreye rahatsızlık verdiğini ve toplum sağlığını etkilediğini unutmamak gerekiyor. Günlük yaşantıda toplumda ortak yaşamanın getirmiş olduğu kuralları hiçe sayan kimseleri de görmek maalesef mümkün olabiliyor.
Otopark ihtiyacını karşılamak üzere ilçemizin çeşitli noktalarına otopark alanları yapıldı. Yapılan otopark alanları araç sayısına bağlı olarak yeterli gelmeyebilir fakat araç sürücülerine hizmet veren otoparklarda ise bazı sürücülerin umursamaz davranışları, duyarlı sürücülerin tepkisini çekiyor. Bunun örneklerine ise eski Gazi Ortaokulu’nun bulunduğu alanı gösterebiliriz. Otopark alanında belirli bir araç kapasitesi olmasına rağmen, bazı sürücülerinin araçlarını belirlenen çizgilerin dışına park etmesi, araçlarını otoparka bırakan diğer araç sürücülerinin sorun yaşamasına neden olabiliyor. Bu noktada ise empati yapılmasının daha doğru olacağının düşünüyorum.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- Doğa ve çevre duyarlılığı… 10 Ekim 2024 Perşembe
- Bilmemekten olmasa gerek… 09 Ekim 2024 Çarşamba
- Eğitim destekleri artıyor… 08 Ekim 2024 Salı
- Evsel atıklar ve geri dönüşüm… 07 Ekim 2024 Pazartesi
- Kitap Fuarı çok iyi bir fırsat… 06 Ekim 2024 Pazar
- Değişken havaların etkisi… 03 Ekim 2024 Perşembe
- Kapalı semt pazarları… 02 Ekim 2024 Çarşamba
- Su tasarrufunu elden bırakmamalı… 01 Ekim 2024 Salı
- Yaşlılarımız değerli birer hazinedir… 30 Eylül 2024 Pazartesi
- Çalışmalara verilecek katkı… 29 Eylül 2024 Pazar