Okuma kültürü oluşabilmeli…

Okuma kültürü oluşabilmeli…

Günümüzde gelişen teknoloji vasıtasıyla her ne kadar bilgiye kolay erişebiliyor olunsa da, kitap okumaya daha fazla zaman ayrılabilmeli. Gelişen teknoloji ile birlikte günümüzde birçok şeye ulaşmak daha kolay olabiliyor. İnternet yoluyla bir tık uzakta olan öğrenmek istenilen konulara daha hızlı erişebilmek mümkün olabiliyor. Günümüzde teknolojik imkanlardan faydalanılsa da, özellikle çocuklara kitap okuma kültürünü aşılayabilmeliyiz. 

Kitap okumak yalnızca okul dönemi ile sınırlı kalmamalı, hayatımızın her anında okuma alışkanlığı edinebilmeliyiz. Bir konu hakkında bilmeden fikir yürütmektense, o konu hakkında bilerek fikirlerimizi söylemek elbette okuyarak olacaktır. Yeni bir bilgi edinmek kadar güzel bir şey yoktur. Yeni bilgilere de kitap okuyarak ulaşabilmek mümkün olacaktır.

Bazıları kitap okumaya yeterince vakit bulamadıklarını ifade etse de, kitap okuyabilmek için zaman bulamamak düşüncesi bahaneden ileri gitmiyor. Bazı kimseler gün içerisinde sosyal medya ile daha fazla ilgilenip, daha çok zaman ayırabiliyor. Sosyal medyaya ayrılan zamanın sadece yarısı kitap okumaya ayrılsa, daha çok okuyan ve bilgi sahibi olan bir toplum olabiliriz.

Kitap okumak insanlara birçok bilgi kazandırmanın yanında, hafızamızı canlı tutmamıza da yardımcı olur. Çocukların kitap okuma alışkanlığı edinilmesi isteniyorsa, yaşça büyükler de kitap okumaya önem vermeli ve onlara bu konuda örnek olmalı diye düşünüyorum. Aile bireylerinin kitap okuması, çocukların bu alışkanlığı kazanmasında yardımcı olacaktır.

Yıl içerisinde çok sayıda kitapseverin ziyaret ettiği kütüphaneler, daha fazla bireyin ilgi gösterdiği yerler haline gelebilmeli, çocuklarımızı da kütüphane kültürüne alıştırabilmeliyiz. Yani kütüphanelere daha fazla zaman ayırma konusunda büyükler küçüklerine örnek olabilmelidir.

Kitaplar, insanlara yeni şeyler öğreten, bilgi dağarcığımızı genişleten ve aydınlatan kültür düzeyimizi arttıran nesnelerdir. Ancak kitaplar sayesinde yeni bilgiler öğrenip, ufkumuzu genişletebiliriz. Okuma kültürü, ilerleyen zamanlarda değil, henüz küçük yaşlarda başlıyor. Çocukları kitap okumaya teşvik edebilmeli, yaşça büyük olanlarda küçüklerine kitap okuma kültürünün yerleşmesi konusunda örnek olabilmelidir. 

Önce empati yapılmalı…

Herhangi bir fiziksel emek harcamadan gösterilen saygılı davranışlar, insanları yoran hareketler değil, yalnızca, önce insan olmanın getirdiği normal davranışlar olduğunu düşünüyorum. İnsanların bir başkasının düşüncesine ve değerlerine önem vermesi, tutum ve davranışlarında empati kurması, toplumda beklenen değerlerin başında gelmektedir. 

İstenmeyen davranış biçimlerini sergileyen kimselerin yalnızca, ‘bana yapılsaydı ne düşünür, ne hissederdim’ diye düşünmeleri bile yaşanan birçok olumsuzlukların önüne geçmesinde büyük etken olacaktır. Hayata pozitif yönden bakabilmek, insanları daha mutlu eder, insanlar arasındaki ilişkilerin daha sağlam olmasını sağlar.

Bazıları, kendileri saygı göstermediği halde başkalarından saygı bekliyor ki, bu deyim yerindeyse bencillikten başka bir şey değildir. Toplu ulaşım araçlarında sıkça karşılaşılan, kendinden büyük ve yaşlı vatandaşlara yer verme konusu, her zaman sıcaklığını koruyan bir mesele olarak karşımıza çıkıyor. Çoğu kez şahit olduğumuz kendisinden büyük bir kişi toplu ulaşım aracına bindiğinde, koltukta oturmakta olan yaşça daha küçük vatandaşın kendisinden yaşça büyüklerini görmezden gelerek umursamaz davranışları da saygının boyutunu daha iyi görmeyi sağlıyor.   

Yazarın tüm yazıları