Okuma alışkanlığı…
Kitaplar, insanlara yeni şeyler öğreten, bilgi dağarcığımızı genişleten ve aydınlatan kültür düzeyimizi arttıran nesnelerdir. Ancak kitaplar sayesinde yeni bilgiler öğrenip, ufkumuzu genişletebiliriz. Okuma kültürü, ilerleyen zamanlarda değil, henüz küçük yaşlarda başlıyor. Teknoloji vasıtasıyla her ne kadar bilgiye kolay erişebiliyor olunsa da, kitap okumaya daha fazla zaman ayrılabilmeli. Gelişen teknoloji ile birlikte günümüzde birçok şeye ulaşmak daha kolay olabiliyor. İnternet yoluyla bir tık uzakta olan öğrenmek istenilen konulara daha hızlı erişebilmek mümkün olabiliyor. Günümüzde her ne kadar bilgiye erişme noktasında kısa yollarla teknolojik imkanlardan faydalanılsa da, özellikle çocuklara kitap okuma kültürünü aşılayabilmeliyiz.
İhtiyaç duyduğumuz şeyler için alışveriş yaparız. Alışverişe çıktığımızda kitapçılara da uğrayıp, bilgi dağarcığımızı genişletmek veya çocuklarımıza örnek olmak içinde alışveriş yapıyor muyuz? Bazıları, yeni bir kitap alırken adına bakar, yazarına bakar, ama en çokta sayfaları şöyle hızlıca bir karıştırıp, en sonuna yani kaç sayfa olduğuna bakabilmektedir. Önemli olan kitabın kaç sayfa olduğu mu, yoksa o kitabın içindeki bilgilerden ne kadar faydalanacağımız mıdır?
Geçtiğimiz yıl, ‘Kitaplarla Keşfedilen Yollar’ Projesi’nin ‘Öykümü Yazıyorum’ etkinliği, düzenlenmişti. Proje, öğrencilerin aileleri başta olmak üzere toplumun birçok kesimine okullar yoluyla ulaşarak okuma ve yazma kültürünü arttırma yolunda birlikte hareket etmeyi sağlayan ve Gölcük halkının etkin rol alabileceği bir proje olmuştu. Proje kapsamında, öykü yazma etkinliği ile öğrencilerin yazma becerilerini geliştirmek hedeflenmiş ve ‘Umutlu 100’lerin Hikayesi’ isminde bir eserin meydana getirilmesi ile öğrencilerin kendini ifade etme yollarını desteklemek amaçlanmıştı.
Gölcük İlçe Milli Eğitim Müdürü Caferi Tayyar Mert, “Okursuz Kütüphane Kalmasın” projesi kapsamında gazetemize bilgiler vererek, “Bu projede velilerimizle birlikte kitap okuyalım, velilerimiz de işin içinde olsun istedik çünkü okuma alışkanlığımızı biraz daha arttırmamız lazım” dedi.
Kitap okumaya daha fazla zaman ayırmalı ve genç nesilleri kitap okumaya teşvik etmeliyiz. Bazıları kitap okumaya yeterince vakit bulamadıklarını ifade etse de, kitap okuyabilmek için zaman bulamamak düşüncesi bahaneden ileri gitmiyor. Bazı kimseler gün içerisinde sosyal medya ile daha fazla ilgilenip, daha çok zaman ayırabiliyor. Sosyal medyaya ayrılan zamanın sadece yarısı kitap okumaya ayrılsa, daha çok okuyan ve bilgi sahibi olan bir toplum olabiliriz.
Kitap okumak, insanlara birçok bilgi kazandırmanın yanında, hafızamızı canlı tutmamıza da yardımcı olur. Çocukların kitap okuma alışkanlığı edinilmesi isteniyorsa, yaşça büyükler de kitap okumaya önem vermeli ve onlara bu konuda örnek olmalı diye düşünüyorum. Evimizde belirli zamanlarda televizyon, bilgisayar, telefon ve tabletleri kapatarak ailede herkesin kitap okuması, çocukların bu alışkanlığı kazanmasında da yardımcı olacaktır. Kütüphanelere, özellikle çocukların ve gençlerin alıştırılması ve yönlendirilmesi, onların eğitim hayatında olduğu gibi, sosyal hayatında da gelişmelerine katkı sağlayacaktır. Kitap okuma ve kütüphaneyi kullanma alışkanlığı kazandırmak için yapılacak en önemli konu ise örnek alınacak kişi olmaktır. Kitap okumak yalnızca okul dönemi ile sınırlı kalmamalı, hayatımızın her kesiminde okuma alışkanlığı edinebilmeliyiz.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- Empati ile yaklaşmak… 21 Ocak 2025 Salı
- Su tasarrufunda farkındalık… 20 Ocak 2025 Pazartesi
- Yarıyıl tatili iyi bir fırsat 19 Ocak 2025 Pazar
- Dar sokaklarda görülen sorunlar 16 Ocak 2025 Perşembe
- Toplumda öne çıkan değerler… 15 Ocak 2025 Çarşamba
- Bahane değil, duyarlılık olmalı 14 Ocak 2025 Salı
- İhtiyaçlar ve çalışmalar… 13 Ocak 2025 Pazartesi
- Ziyaretlerden notlar… 12 Ocak 2025 Pazar
- Desteklerle üretim daha da artıyor 09 Ocak 2025 Perşembe
- Kitap okumanın çok yönlü faydası 08 Ocak 2025 Çarşamba