İletişimde önyargılı olmamalı…

16 Nisan 2023 14:57
İletişimde önyargılı olmamalı…

İnsanlar arasındaki iyi bir ilişkinin temeli sağlam bir iletişimle başlamaktadır. İyi iletişim kurabilen kimseler, gerek kendini ifade etmekte, gerekse karşı tarafın söylediklerini daha iyi anlayabilmektedir. Kendimizi ifade edebilmenin en iyi yolu olan konuşmak kadar, bir de iyi bir dinleyici olabilmekten geçmektedir.Günlük yaşantının içinde bazı insanlar karşılaşmış oldukları birtakım olaylar karşısında, iyice anlayıp dinlemeden önceden yorumda bulunur veya karşısındaki kimseler hakkında erkenden önyargıya varır. Herhangi bir olayı anlayıp dinlemeden varılan önyargılar ise yine o kişinin başkaları hakkındaki düşüncesi için olumsuz etki yaratmasına neden olur.Bir kimse hakkında önyargılı davranarak, tahminlere dayalı  ve o konu hakkında bilinmediği halde söylenmiş olan sözler karşımızdaki insanları kırabilir, incitebilir ve geri dönüşü olmayan hatalara sürükleyebilir.

Bazı kimseler her konuda yorumda bulunup, önyargıda bulunabilirken, o konu hakkında ne kadar bilgisinin olduğunu düşünmez. Bu gibi kimseler için bir konu hakkında bilgi sahibi olması hiçte önemli değildir. Önemli olanın yorumda bulunmak olduğunu zanneden kimseler, aslında yanıldıklarının farkında bile değildir. İşte bunun sonucunda da önyargılı olabilmektedirler. 

İyi bir konuşmacı olmak kadar iyi bir dinleyici olmakta önemlidir. Şayet çok söyleyip az dinliyorsak, yanılgıya da düşebiliriz.Bu tür davranışlarda bulunan kimseler, kendisini topluma kabul ettirme, kendi fikirlerinin önemsenmesi ve kendisinin saygı görmesi gibi yanlış algılar içinde bulunabilir. Önemli olan çok konuşmak değil, bildiğimiz doğruları karşımızdakine aktarabilmektir. Bazı durumlarda karşımızdaki kimseler, bir anda ağzımızdan çıkıveren bir cümle ile kırabilir. Kalp kırmak ne kadar kolaysa, kırılan bir gönlü almanın da bir o kadar zor olduğunu unutmamak gerekiyor.

Sorumluluk duygusu…

Sorumluluk duygusu küçük yaşlardan itibaren edinilmesi gereken bir olgudur. Sorumluluk sahibi olan kimseler, aynı zamanda toplumda yaşayan diğer insanlara da saygı duyan kimselerdir. İnsanlar, hem kendisine hem de yaşamış olduğu çevreye karşı sorumlu davranmalıdır. Sorumluluk küçük yaşlarda başlar ve kişilerin duygusal, sosyal, zihinsel ve bedensel açıdan oldukça önemli bir yer tutmaktadır.

Günümüzde bazı insanlar özellikle yaşamış olduğu toplumda, çevreye karşı olan sorumluluklarını görmezden veya bilmezden gelerek, sorumsuzluk gösterebilmektedir. Sorumsuz insanların yapmış oldukları davranışlara trafikte, alışverişte, toplu taşıma araçları gibi birçok yerde rastlamak mümkündür.İnsanlar, kendi yaşının vermiş olduğu sorumluluk bilinci ile hareket etmeli ve buna uygun davranışlar sergilemelidir. İnsanların ortak olarak yaşamış oldukları yerlerde saygı önemli bir yer tutmaktadır. 

Günlük yaşantımızda sorumlu olduğumuz birçok alan vardır. Sorumluluk duygusu doğuştan gelen bir durum değildir fakat tüm hayat boyunca süren, öğrenilmesi ve kazanılması zorunlu olan bir davranış şekli olmalıdır. Günümüzde bazı ailelerde çocuklarına yönelik olarak, yalnızca derslerinden sorumlu olduğu gibi yanlış bir tutum aktarılmaya çalışılsada, çocukların da bulunmuş oldukları yaş gruplarına göre alması gereken sorumlulukları vardır. Çocuklarımıza sorumluluk vermekten kaçınmamalı, fakat onların yapamayacağı sorumlulukları da omuzlarına yüklememeliyiz. Çocuklara sorumluluk vermekteki amaç, çocuğun bizim ya da hayatındaki diğer kişilerin isteklerini yerine getirmesi değil, öncelikle kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve kendisini hayata hazırlayabilmesi olmalıdır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazarın tüm yazıları
X