Doğal güzelliklerin verdiği huzur…
Gölcük, bulunmuş olduğu coğrafi konum itibariyle birçok güzelliği bünyesinde barındırıyor. Gerek denizi, gerekse üst kesimlerindeki doğal güzelliği, Gölcük’ün her mevsim ayrı bir güzelliğe bürünmesinde büyük etken oluyor. Yaz aylarında vatandaşların vazgeçemediği yerler olarak sahil kesimleri ön plana çıksa da, eşsiz doğal güzelliklerin ve yeşil bitki örtüsünün hakim olduğu köylerimiz ise şehir stresinden ve trafik yoğunluğundan uzak görüntüsü ile insana adeta huzur veriyor.
D-130 Karayolu üzerinde bulunan ve gün içerisinde trafik yoğunluğuna sahip olan ilçemizin kuzeyinin Marmara Denizi ile güneyindeki üst kesimlerin ağaçlar ve ormanlar ile çevrili olması, birçok yerde bulunamayacak eşsiz güzellikleri bizlere sunuyor. Şehir stresinden, trafik yoğunluğu ve gürültüsünden uzaklaşmak isteyenlerin en büyük özlemlerinden biri, doğa ile iç içe yaşamak, gürültünün olmadığı bir yerde zamanını geçirmek değil mi?
Yapılan çalışmalarla birlikte, köylere ulaşımı sağlayan yollarda konfor sağlanması, sıcaklardan bunalan vatandaşların tatil gününü veya boş zamanlarını köylerde geçirmeyi tercih etmesi, köylere olan ilgiyi her geçen gün daha da arttırıyor.
17 Ağustos Marmara Depremi sonrasında yerleşimin daha fazla arttığı köylerde geçirilen zaman insana gerçekten bambaşka bir huzur veriyor. İlçemizde hava sıcaklıklarının yüksek olduğu günlerde, üst kesimlerde bulunan köylere çıktığınızda bambaşka bir ortamla karşılaşıyorsunuz.
Köylerimizde yaşayan vatandaşların, gelen konuklarına misafirperverliğin en güzel örneklerini sergilemesi, güler yüzlü karşılamaları ve aynı şekilde uğurlamaları, vatandaşların tatil günlerini köylerde geçirmelerinde tercih nedeni oluyor.
Bende yaz aylarında daha fazla olmak üzere, eşimin köyü olan Nimetiye’ye gitmeyi tercih ediyorum. Doğal güzelliği, yemyeşil bitki örtüsünün etrafını kapladığı köyde bulunmak ve oradaki havayı solumak insana ayrı bir mutluluk ve huzur katıyor. Ayağınızın toprağa basması, küçükte olsa toprakla uğraşmanız, yeşil alanların göz alabildiğince uzanması ve insanı adeta büyüleyen manzarası, hafta boyunca yapılan uğraş ve telaşa bir günlüğüne de olsa ara vermenize imkan sağlaması, köylere ve doğaya duyulan özlemi bir kez daha arttırıyor.
Toprakla ilgilenmek ve uğraşmak, sebze ve meyveleri dalından taze olarak toplamak, geleceğimiz olan çocuklarımıza, sofrada önüne konulan yemeğin çiftçilerimizin hangi emekleri ile oluşturduğunu göstermek adına da önemli bulduğum köy hayatına, tahmin ediyorum birçok kimsede özlem duymaktadır. Tavsiyem, ilçemizde bulunan köyleri gezmeniz ve doğal güzelliklere tanık olmanız olacaktır.
Bazen yoğun iş temposu veya bazı nedenlerden dolayı etrafımızdaki bu güzellikleri göremeyebiliyoruz veya zamanla kanıksayabiliyoruz. Bunca güzelliklerin bir arada bulunduğu doğaya ve çevremize sahip çıkmalıyız. Gelecek nesillerimiz olan çocuklarımıza, yemyeşil bir doğa, güzel bir çevre bırakabilmek için örnek olmalıyız. Karşısına geçerek dinlendiğimiz, bakınca huzur bulduğumuz denizimizi temiz tutmalıyız.
Gelecek nesillere daha temiz bir çevre ve doğa bırakmak adına yapılan çalışmalara destek vermeliyiz. Çevre temizliği denildiğinde bazı kimseler bir başkasından bekliyor. Temizlik denilince yalnızca evimizin veya işyerimizin temizliği akla gelememeli. Yaşamış olduğumuz çevreyi de temiz tutmakla sorumlu olduğumuzu unutmamalıyız.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- Ulaşımda yaya önceliği 25 Mart 2025 Salı
- Yardımlaşma ve paylaşma duygusu… 24 Mart 2025 Pazartesi
- Su tasarrufuna katkıda bulunmak… 23 Mart 2025 Pazar
- Ormanların büyük faydası… 20 Mart 2025 Perşembe
- Örnek olabilmek… 19 Mart 2025 Çarşamba
- Örnek olabilmek… 19 Mart 2025 Çarşamba
- Duyarlı ve bilinçli hareket etmek… 18 Mart 2025 Salı
- Yaşlılara karşı sorumluluklar… 17 Mart 2025 Pazartesi
- Değirmendere sahili ilgi görüyor 16 Mart 2025 Pazar
- Üstyapı çalışmaları katkı sağlıyor 13 Mart 2025 Perşembe