Deprem hafızalarda canlı tutulmalı
Yaşadığımız deprem sonrasında artan yapılaşmaya bağlı olarak, ilçe nüfusunda da artış gözlemleniyor. Her ne kadar ilçemizin üst kısımlarındaki yerleşim, D-130 Karayolu’nun alt kesiminde fazla görülmese de, şehir merkezinin olduğu alanların bir kısmı ise yapılacak olan kentsel dönüşümü bekliyor.
İlçemizde yaşayan vatandaşlar ve daha çok genç nüfus ise, Gölcük’teki sosyal imkanların yetersiz olmasından ve bundan dolayı da, zamanlarını ilçemizde değil de, İzmit’te geçirmeyi tercih ettiklerini belirtiyor. Gençler, ilçemizde yapılacak olan sosyal donatıların kendileri için olumlu olacağını belirterek, yeni merkezler yapılmasını bekliyor.
Gölcük’te sosyal aktivitelerin olduğu yerlerin yapılmasını yalnızca gençler değil, esnaflarda bekliyor. Çünkü bu sayede vatandaşlar hafta sonlarını ilçemizde geçirecek ve ilçe esnafı da bu durumdan kazançlı çıkacaktır. Daha önceki yazılarımda sahillerin daha iyi değerlendirilmesi amacıyla yeni sosyal alanların yapılmasının gerek Kavaklı, gerekse Değirmendere sahiline canlılık getireceğini ve buraların hem ilçemizde yaşayan vatandaşların hem de ilçemiz dışından gelen misafirlerin tercih edeceği yerler olabileceğini belirtmiştim.
Gölcük’te son yıllarda yapılan Kazıklı Kervansaray Kültür Yapısı, şehir merkezinde bulunan sanat galerisi çeşitli sanatsal etkinliklere ev sahipliği yapmış olsa da, İlçe merkezine yakın bir yerde kültür merkezine ihtiyaç olduğu kanaatindeyim.
Dün, 17 Ağustos Marmara Depremi’nin 17 yıldönümünde çeşitli anma etkinlikleri ve programlar düzenlenerek, depremde hayatını kaybeden deprem şehitlerimizi bir kez daha derin üzüntü ile andık. Depremin 17. yılı olması dolayısıyla anma programlarına katılan 17 yaşından küçükler, yılda bir defa sergilenen resimleri inceleyerek, hatırlamak dahi istemediğimiz o gün hakkında bilgi sahibi olmaya çalıştığını gözlemledim.
Acıların yaşanması tabii ki hepimizi derinden üzdü fakat depremden de gerekli dersleri çıkarabilmenin oldukça önemli olduğu da bir gerçek. Küçük yaşlardaki çocuklarımız belki depremi yaşamadı ama deprem gerçeğini daha iyi anlamaları açısından, ilçemizde deprem müzesinin yapılmasının, hem deprem gerçeğini hafızalarda canlı tutmak, hem de gelecek nesillerin yaşamış olduğumuz acılardan ders alabilmesi açısından önemli buluyorum.
O tarihteki resim, video ve bunun gibi görsellerin yapılacak olan deprem müzesinde sergilenmesi deprem gerçeğinin hafızalarda kalarak unutulmaması açısından faydalı olacağını düşünüyorum. Çok büyük bir alanı kaplamasa da, böyle bir müzenin ilçemize kazandırılması, ilçemize gelecek olan misafirlerin de ilgisini çekecektir. Kentsel dönüşüm projesinde uygun bir alanda böyle bir müzenin yapılması düşünülebilir.
İlimizde bulunan Sismolojik İzleme ve Deprem Eğitim Merkezi’nde öğrencilere yönelik olarak eğitimler veriliyor. Bu merkezde öğrenciler depremi yaşayarak, olası bir deprem durumunda yapmaları gerekenler hakkında bilgi sahibi oluyor. İlçemizde de, depreme ait obje ve nesnelerin görsel olarak sergilenmesinin, hafızalarda daha fazla kalacağını düşünüyorum.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- Kültürlerin tanıtılması… 11 Eylül 2024 Çarşamba
- Araç yoğunluğu artış gösterdi… 10 Eylül 2024 Salı
- Okuma alışkanlığı olabilmeli… 09 Eylül 2024 Pazartesi
- Eğitim-öğretim dönemi başlarken… 08 Eylül 2024 Pazar
- Hastane büyük katkı sunacak 06 Eylül 2024 Cuma
- Otopark alanlarında duyarlılık… 05 Eylül 2024 Perşembe
- Çalışmalar toplum için yapılıyor 04 Eylül 2024 Çarşamba
- Köprülü kavşakların ulaşıma katkısı… 03 Eylül 2024 Salı
- Festivalde renkli görüntüler… 02 Eylül 2024 Pazartesi
- Balık sezonu başladı 01 Eylül 2024 Pazar