Değirmendere’nin kıymeti bilinmeli
Yaz aylarını düzenlenen etkinlik ve aktivitelerle dolu dolu geçiren ilçemizin şirin beldesi ve Körfezin İncisi Değirmendere, Sonbahar mevsiminde adeta dinlenmeye çekilmiş görünüyor. Yaz aylarında düzenlenen uluslararası sempozyum başta olmak üzere sanatsal, sportif ve kültürel etkinlikler, vatandaşların Değirmendere’ye olan ilgisinin artmasında ve beldenin adını duyurmasında önemli rol oynadı.
Gerek ilçemiz ve beldelerinden, gerekse çevre ilçelerden insanların özellikle yaz aylarında yoğun olarak ilgi gösterdiği şirin belde, hafta sonunda nispeten de olsa havaların güzel olmasına bağlı olarak vatandaşların tercih ettiği yerlerden olmuştu.
Değirmendere sahilinde yürüyüş yapanlar, çay bahçelerinde oturarak denize karşı çayını yudumlayanlar ve çocuklarını parka getiren ailelere, sahilde balık tutanlarda eklenince, Değirmendere’nin yalnızca yaz aylarında değil dört mevsim insanların uğrak yerlerinden olduğunu görebilmek mümkün oluyor. Bununla birlikte, havaların soğuması ile birlikte açılan tezgahların az olduğu sanat sokağı da, bu güzelliklere ayrı bir renk katmıştı.
Körfezdeki balık çeşitliliğinin son yıllarda belirgin olarak artış göstermesi, vatandaşları olta balıkçılığına yönlendiriyor olacak ki, Yüzbaşılar sahilinden tutun da, Kuruçeşme sahilinin sonuna kadar olan kesimde çok sayıda insanı balık tutarken görebilmek mümkün oluyordu. Üstelik akşam saatlerinde havanın soğuk olmasına rağmen, amatör olarak olta balıkçılığını hobi edinen vatandaşların sayısının da oldukça fazla olması dikkatlerden kaçmıyordu.
Değirmendere’nin tüm bu güzelliklerine rağmen, göze hoş gelmeyen görüntülere de rastlayabilmek maalesef mümkün oluyordu. Bahsetmiş olduğum gibi Değirmendere Uluslararası Zühtü Müridoğlu Ahşap Heykel Sempozyumu’na her yıl ev sahipliği yapıyor. Bu yıl 25.si gerçekleştirilen sempozyumda önceki yıllarda yapılan heykeller, Çınarlık Meydanı’nda ki parkta sergilenmiş, beldeye değer katması adına sanatçıların uğraşları sonucunda ortaya çıkan ahşap heykeller, birçok vatandaşın fotoğraf karelerini de süslemişti.
Ama gelin görün ki, sanata ve sanatçının emeğine saygısı olmayan bazı duyarsız kimseler, Değirmendere’ye ayrı bir güzellik katan ahşap heykelleri, üzerine yazılar yazıp karalayarak, zarar verebiliyor. Bu alanda sergilenen ahşap heykellerin kime ne zararı var anlayabilmiş değilim.
Sanatın daha geniş kesime yayılması adına çalışmalar yapılırken, düzenlenen kültürel faaliyetlerle sosyal hayatın canlanmasına katkıda bulunulmaya çalışılırken, çocuklarımızın sanata daha fazla ilgi duyması adına kurslar açılıp etkinlikler düzenlenirken, yapılan bu davranışlar vatandaşların doğal olarak tepkisini çekiyor.
Sahilin bazı kesimlerinde ise çevreye karşı duyarsız olan bazı kimselerin, çöp kutuları olmasına rağmen çöplerini rastgele sağa sola atması da istenmeyen ve göze hoş gelmeyen görüntüler olarak görülüyordu. Benzer görüntüleri beldenin içinden geçen derede de görebilmek maalesef mümkün oluyordu. Çevreyi kirletmeye kimsenin hakkı olmadığı düşüncesiyle; doğasıyla, deniziyle, düzenlenen sosyal, kültürel ve sportif aktiviteleriyle, çok sayıda insanı kendisine çekmesini bilen Değirmendere’nin kıymeti bilinmeli diye düşünüyorum.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- Eğitim destekleri artıyor… 08 Ekim 2024 Salı
- Evsel atıklar ve geri dönüşüm… 07 Ekim 2024 Pazartesi
- Kitap Fuarı çok iyi bir fırsat… 06 Ekim 2024 Pazar
- Değişken havaların etkisi… 03 Ekim 2024 Perşembe
- Kapalı semt pazarları… 02 Ekim 2024 Çarşamba
- Su tasarrufunu elden bırakmamalı… 01 Ekim 2024 Salı
- Yaşlılarımız değerli birer hazinedir… 30 Eylül 2024 Pazartesi
- Çalışmalara verilecek katkı… 29 Eylül 2024 Pazar
- Yaya önceliği unutulmamalı… 26 Eylül 2024 Perşembe
- Anlamak için dinlemek gerekli… 25 Eylül 2024 Çarşamba