Davranış biçimleri…

Yaşantımızda karşılaşmış olduğumuz ve kabul görmeyen olaylar, tepki göstermemize neden olsada, her zaman için karşımızdakinin insan olduğunu ve herkesin hata yapabileceğini de unutmamak gerekiyor.Bazı değerlerimizin ise ortak olarak bulunulan her yerde geçerli olduğunu düşünüyorum. Güne ilk başlarken yakınlarımıza ve arkadaş çevremize vermiş olduğumuz selam, karşımızdakine duyduğumuz saygı ve sevginin yanında, gelenek olarak kültürümüze yerleşmiş bir olgudur. Bir ortama girildiğinde de gelen kimsenin güler yüzle günaydın demesi veya selam vermesi o kimsenin orada bulunanlara göstermiş olduğu saygıdan ileri gelmektedir. Yine aynı şekilde karşıdaki kimsenin de verilen selamı alması olması gereken durumdur.

Bazı kimseler, topluma yerleşmiş olan bu davranışları karşısından beklemektedir. Kimse önce kendisi selam verdi diye küçülmez. Tam aksine girilen bir ortamda selam vermek veya merhabalaşmak, insanı yüceltir. Aynı şeylerle yaşamış olduğumuz binalarda da karşılaşabiliyoruz. Binada oturan herkesi tanımayabiliriz. Fakat belkide her gün yanımızdan geçen ve aynı binayı paylaştığımız insanlarla selamlaşmanın zor olmadığını düşünüyorum. Bazıları selamlaşmayı nedense hep karşısından beklemektedir. Yani bazı kimseler komşusunun selam vermediğinden yakınarak söylenirken, kendisini nedense hariç tutmaktadır.

Toplu ulaşım araçlarında yaşça büyüklere yer vermek, olması gereken bir durum olduğu halde, bazı kimseler ayakta duran yaşça büyük kişiyi adeta görmezden gelerek, gereken duyarlılığı göstermediği de olabiliyor. Oysa yaşlılara gereken saygı ve hürmeti yalnızca toplu ulaşım araçlarında değil, her alanda göstermek gerekiyor. Durakta sıra beklerken sizden sonra gelen kimsenin sabırsızca davranışlar sergileyen hareketlerde bulunması, kabul edilen bir durum olmasa gerek.

Trafikte de benzer durumlarla karşılaştığımız olmuştur. Yol üstünlüğünün kimde olduğu belirli olmayan bir kavşakta, karşımızdaki sürücüye önceliği vermek erdemli bir davranıştır. Yaşanan kazaların bir kısmının yol vermeme yüzünden meydana geldiği de unutulmamalı.

Trafikte uyulması gereken kurallar olmakla beraber, bazı davranışlar ise saygı ve hoşgörü çerçevesinde kendiliğinden oluşmaktadır.Bazı kimseler yaşantısında sabırlı davranmak yerine hep bir acelecilik içinde olabiliyor. Bazı olaylar karşısında gereken sabrı gösterememek, insanları zor durumda da bırakabilir.

Saygı, hayatımızın her alanında karşımıza çıkan ve insanlar arasındaki özellikle iletişimde çok önemli bir yer bulmaktadır. Söylenmesi çok kolay olan saygı kelimesi, insanların günlük hayatında karşı taraftan beklediği ve en çok dikkat ettikleri konuların da başında geliyor. İnsanların yaşantısında saygının yanında, sevgi ve hoşgörünün büyük önemi olduğu, karşılaşılan veya karşılaşılan sorunların aşılmasında anahtar rol oynadığı bazı zamanlarda unutulabiliyor. İster araç sürücüsü olalım, isterse yaya, karşımızdaki kimsenin insan olduğunu unutmayalım. İnsanlara, insan olduğu için değer verelim. İstenmeyen davranış biçimlerini sergileyen kimselerin yalnızca, ‘bana yapılsaydı ne düşünür, ne hissederdim’ diye düşünmeleri bile yaşanan birçok olumsuzlukların önüne geçmesinde büyük etken olacaktır.

İfade etmeye çalıştığım konular, bir emek harcayıpta insanları yoran hareketler değil, yalnızca, önce insan olmanın getirdiği normal davranışlar olduğunu düşünüyorum.

Yazarın tüm yazıları