Çocuklarımız…
Arkadaş sohbetlerimizde, aile muhabbetlerimizde çocukluk anılarımızdan bahsederken, o günleri tebessüm ile anarız.
Yahu ben çocukken neymişim be abi…
Nasıl cesaretliymişim arkadaş…”
Annemin haberi olmazdı ki…
Çocuklarımız şimdi çocukluğunu yaşıyorlar mı ki sanki… gibi sözleri söyler dururuz.
O günlerden bahsederken gözlerimizin içi güler, karşımızda duran çocuklarımıza bakıp içimizden; “seninki de çocukluk mu sanki, okula git, eve gel, otur dersini yap, ders bitti yemeğini ye, hadi yavrum erken yat yarın okul var der” burun kıvırırız.
Ben senin yaşındayken şunları yapardım, şuralara giderdim, şöyle oynardım, böyle gezerdim falan filan…
Pekii… Bunların hepsini çocuk mu istiyor, yoksa biz mi?
İşte sorunun cevabı burada.
Neden mi? Elbette her çocuk dilediği kadar oyun oynamak, arkadaşlarıyla bolca vakit geçirmek, oyuncaklarıyla zamanını geçirmek ister.
Adı üstünde Çocuk…
Günümüzde bilgi ve teknoloji çağıyla beraber çocuklarımızı bir yarışın içerisine sokan bizler değil miyiz?
Onlardan boyundan büyük işler bekleyip, altından kalkamayacağı sorumluluklar veren bizler değil miyiz?
Çocuklarımızın en güzel çağlarında evden okula, okuldan dershaneye koşturup, daha sonra da ilgileniyormuşuz gibi davranan bizler değil miyiz?
Aman dışarıda gezip de kötü arkadaşlar edinmesin, evde gözümün önünde olsun deyip önüne bilgisayarı, tableti, son teknoloji cep telefonunu altın tepsiyle sunup; daha sonra “yavrum bırak şu bilgisayarı artık, elinden cep telefonu hiç düşmüyor ki, tabletle yatıp tabletle kalkıyor” diyen bizler değimliyiz sevgili anne-babalar…
O halde kusura bakmayın.
Önce aynanın karşısına geçip kendimize bir kere daha bakıp düşünmeliyiz.
Çocuğumuzdan dürüst bir insan olmasını, arkadaşlarıyla iyi geçinen, yardımsever ve hoşgörülü olmasını bekliyorsak; Anne- baba olarak önce biz bu özelikleri taşımalıyız. Hayatımızda sadece maddiyatın değil, maneviyatın da değerli olduğunu, çocuğumuza iyi bir öğrenci olmaktan öte, önce vatanını milletini seven , büyüklerine saygılı iyi bir insan olması gerektiğini aşılamalıyız.
Çocuklarımızı destekleyip, onlara güven duyduğumuzda, yeri geldiğinde anne-baba, yeri geldiğinde arkadaş olduğumuzda, çocuklarımızın da kendine olan güven duygusunun geliştiğini göreceksiniz.
Çocuklarımıza elbette sorumluluklar vereceğiz.
Ama boyundan büyük altından kalkamayacağı sorumluluklar değil.
Haydi anne-babalar…
Bu akşam evimize gittiğimizde bırakalım televizyon kumandasını, bırakalım işyerinde yaşadığımız stresi, unutalım günün yorgunluğunu.
Çocuklarımıza biraz daha ilgi ve şefkat gösterelim.
Hani diyoruz ya çocuklarımız yarınlarımız, geleceğimiz diye.
Geleceğimizi sağlam temeller üzerine kuralım LÜTFEN…
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- Geri dönüşüm bilinci… 04 Şubat 2025 Salı
- Yapılan çalışmalar ve sunulan hizmetler… 03 Şubat 2025 Pazartesi
- Güzel havalar sahile ilgiyi arttırdı 02 Şubat 2025 Pazar
- Duyarlı olmak, sorunları giderir 30 Ocak 2025 Perşembe
- Kentsel dönüşüm değer katacak 29 Ocak 2025 Çarşamba
- Ulaşımda saygı ve empati… 28 Ocak 2025 Salı
- Çalışmalara verilecek katkı… 27 Ocak 2025 Pazartesi
- Daha sağlıklı bir çevre için… 26 Ocak 2025 Pazar
- Tarihi değerler… 23 Ocak 2025 Perşembe
- Sahillere sahip çıkılmalı 22 Ocak 2025 Çarşamba