Afet bilinci ve eğitimlerin önemi
İçinde bulunmuÅŸ olduÄŸumuz 1-7 Mart Deprem Haftası’dır. Deprem Haftası’nda, vatandaÅŸların depreme karşı hazırlıklı olmasının saÄŸlanması, depremden korunma yollarının anlatılması ve toplumda afete hazırlık bilincinin yaygınlaÅŸtırılması amaçlanmaktadır. Bu kapsamda geçtiÄŸimiz yıllarda çeÅŸitli seminer ve etkinlikler düzenlenmiÅŸti. 17 AÄŸustos 1999 Marmara Depremi’ni yaÅŸamış olan ilçemizde, o günden sonra vatandaÅŸlarda daha fazla afet bilinci oluÅŸmaya baÅŸladı.YaÅŸamış olduÄŸumuz acı olaydan sonra, deprem ve alınması gereken önlemler hakkında daha çok araÅŸtırma yapıp, daha fazla bilgi sahibi olmaya baÅŸladık. Bugün bile doÄŸal afetler konusunda bilmediÄŸimiz birçok bilgiyi, verilen eÄŸitim seminerleri ve uygulamalı eÄŸitimlerle birlikte öğreniyoruz.Â
 Geçtiğimiz dönemler içerisinde çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından ilçemizde yaşayan vatandaşlara yönelik olarak doğal afetler konusunda bilgilendirme seminerleri düzenlenmişti. Geçtiğimiz yıllarda verilen afet bilinci eğitimlerinde Kocaeli genelinde İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından farklı yerlerde afet eğitimleri verilerek tahliye ve yangın tatbikatları gerçekleştirilmişti. İlçemizde faaliyetlerine devam eden Gölcük Arama Kurtarma Timi (GESOTİM) de, afet bilinci, arama kurtarma ve deprem öncesi ve sonrasında yapılması gerekenler hakkında eğitimler gerçekleştirmişti. GESOTİM Başkanı Necmi Kocaman ve ekibi, vatandaşların afet bilinci kazanması adına özveri ile çalışmalarını geçen yıllar içerisinde sürdürmüştü. Bu eğitim ve seminerlere katılanlar deprem ve alınacak önlemler konusunda daha fazla bilgi sahibi oldular.
 Deprem sonrasında yapılan binalar, depreme dayanıklı olarak inşa edilirken, 17 Ağustos depremi sonrasındaki yıllarda yanımızdan ayırmadığımız deprem çantası bile yıllar içinde unutulup gitti. Depremi yaşamış olduğumuz yıl ve takip eden ilk yıllarda vatandaşlarda oluşan deprem bilinci ve alınması gereken önlemler, aradan yıllar geçtikçe biraz daha azalmış gibi görünüyor. Yaşamış olduğumuz deprem bizlere birçok şey öğretti. Bunlardan ilki depreme dayanıklı sağlam binalar yapmak, ikincisi ise bölgemizin deprem kuşağında olduğu gerçeği idi.Depremden sonra geçen yıllar içerisinde ilçemizde bulunan hasarlı binaların yerine, daha modern ve sağlam binalar yapılması amacıyla çalışmalar yapıldı. Daha çok ilçemizin üst kesiminde artan yapılaşmayla birlikte, ilçe nüfusunda da depremin yarattığı dışarı göç ile azalan nüfus sayısında da yıllar içinde artış meydana geldi. Depremi yaşayan vatandaşlar, oturdukları binaların sağlam olmasına daha büyük özen göstermeye başladı.
 Doğal afetler konusunda verilen eğitimler ve düzenlenen seminerler, herkes için büyük önem taşıyor. Yaşamış olduğumuz bölgenin deprem kuşağında olan bir bölge olduğunu hafızalarımızda canlı tutarak, deprem konusunda verilen eğitim ve seminerlerin oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Yaşamış olduğumuz 17 Ağustos depreminden de bireyler olarak gerekli dersleri çıkarabilmeliyiz. Deprem konusunda bizler ne kadar duyarlı ve bilinçli olursak, gelecek nesillerin de, deprem konusunda o denli bilinçli ve bilgi sahibi olmasına yardımcı olabiliriz.Yaşadığımız bölgenin deprem kuşağında bulunması ve olası depremlere karşı hazırlıklı olmamız gerekliliğini unutmamalıyız.
YAZARIN DÄ°ÄžER YAZILARI
- Değişken havaların etkisi… 03 Ekim 2024 Perşembe
- Kapalı semt pazarları… 02 Ekim 2024 Çarşamba
- Su tasarrufunu elden bırakmamalı… 01 Ekim 2024 Salı
- Yaşlılarımız değerli birer hazinedir… 30 Eylül 2024 Pazartesi
- Çalışmalara verilecek katkı… 29 Eylül 2024 Pazar
- Yaya önceliği unutulmamalı… 26 Eylül 2024 Perşembe
- Anlamak için dinlemek gerekli… 25 Eylül 2024 Çarşamba
- Sanat eserlerine sahip çıkılmalı… 24 Eylül 2024 Salı
- Davranışlarda empati kurabilmek… 23 Eylül 2024 Pazartesi
- Sağlık için spor önemli… 22 Eylül 2024 Pazar