Çeyrek asırdır  dinmeyen acı
15 Ağustos 2024 16:46

Çeyrek asırdır dinmeyen acı

17 Ağustos 1999 Depremi’nde binlerce insanımız, hiç beklenmedik bir şekilde ardında tarifsiz acılar bırakarak aramızdan ayrıldı. Depremin ardından çeyrek asır geçse de acılar halen ilk günkü tazeliliğini koruyor 

1999 yılının sıcak geçen Ağustos ayında, ilçe halkının yanı sıra birçok kişi tatile ve akrabalarını görmek amacıyla Gölcük’e gelmiş, hayatlarını ilçemizde sürdürmeye devam etmekteydi. Her yeni güne farklı umutlarla başlayan birçok kişi, sabah uyandığı zaman gideceği tatil yerlerinin, akrabalarını görmenin, memleketlerini ziyaret etmenin hayalini kurmaktaydı. Fakat 16 Ağustos gününü 17 Ağustos’a bağlayan gece, çok acı bir tecrübe yaşandı. Gece 03.02’de meydana gelen ve tam 45 saniye süren 7,4 büyüklüğündeki deprem, milyonlarca insanın hayatını tam bir kabusa çevirdi.

ACI TABLO İLE KARŞILAŞILDI

17 Ağustos 1999 tarihinden öncesine baktığımız zaman ülkemiz genelinde birçok depremin meydana geldiğini, bu depremlerin kötü sonuçlar ortaya çıkardığını görmekteyiz. Depremleri araştırdığımız zaman ciddi tabloların görüldüğü depremlerin bir kez daha kötü bir sonuç ortaya koymaması adına gerekli birçok önlemin alınması gerekiyordu. Fakat 17 Ağustos 1999 günü sabah saatlerinde karşılaşılan acı tablo, depremlerden hiçbir dersin çıkarılmadığını, binaların güçlü bir şekilde inşa edilmediğini, kalitesiz bir şekilde yapılan binalardan ötürü on binlerce kişinin hayatını kaybettiğini acı bir şekilde gözler önüne serdi.

KÜÇÜK KIYAMET OLARAK ADLANDIRILDI

16 Ağustos’u 17 Ağustos’a bağlayan gece saat 03.02’de meydana gelen ve 45 saniye süren, Marmara Bölgesi’nde büyük bir alanı ciddi şekilde etkileyen Gölcük Depremi sonucunda binlerce bina yıkılmış, on binlerce kişi de hayatını kaybetmişti. Depremden yara almadan kurtulan birçok kişinin küçük kıyamet olarak adlandırdığı depremin asıl boyutu ise sabah güneş doğduktan sonra anlaşıldı. İlçemizin birçok noktasında binalar yıkılmış, bina enkazlarının altında binlerce kişi kalmıştı. Yeni bir umutla uykuya dalan çoğu kişi, deprem sebebiyle gözlerini bir kez daha açamadı. Açabilenler ise vahim bir tablo ile karşı karşıya kaldı.

KORKU, PANİK VE TELAŞ

Depremin olduğu anlarda neredeyse her mahallede bir binanın çöktüğü görüldü. İlk şoku atlatarak binalardan çıkabilen birçok kişi, enkazların başına giderek yardım çığlıkları atan kişilere yardımcı olmaya, enkazdan bir kişi bile olsa canlı çıkarmaya çabaladı. Vatandaşlar enkazları elleri ile kazmaya başlamış, bir yandan korkuyu, diğer yandan paniği, bir diğer yandan da telaşı hissetmeye başlamıştı. Gölcük’te özellikle D-130 Karayolu kenarında bulunan bazı binaların yıkıntıları, depremin ardından yıkılarak anayola kadar gelmiş ve yolun sağ şeritleri trafiğe kapatılmıştı.

ELEKTRİK, ULAŞIM VE İLETİŞİM SORUNU YAŞANDI

Depremin hemen ardından elektrik kesintileri yaşanmaya başladı. Bir anda karanlıkta kalan gerek Gölcük, gerekse Marmara Bölgesi’ndeki diğer milyonlarca kişi, karanlıkta yolunu bulmaya çalışmıştı. Bunun yanı sıra, o yıllarda henüz yeni bir teknoloji olan mobil telefonlarla iletişim de oldukça zorlaşmıştı. Yoğun kullanım olmasından ötürü iletişim kurmanın zorlaştığı bu süreçte yakınlarına ulaşabilen ve durumdan haber verebilen kişiler, kendilerini şanslı sayabildi. Elektrik ve iletişim konusunda yaşanan sorunlar, ulaşım konusunda da yaşandı. Trafiğin kilitlendiği bölgemizde Değirmendere’den Gölcük’e gidilebilen 3 kilometrelik yolda ilerlemek bile saatleri aldı.

DEPREM BİLİNCİNE SAHİP OLMALIYIZ

Gölcük Depremi’nin ardından ülkemiz genelinde depremler yaşanmaya devam etti. 17 Ağustos’tan kısa bir süre sonra, 12 Kasım tarihinde Düzce’de 7,2 şiddetinde bir deprem daha meydana geldi. Bu deprem de ülkemizdeki son sallantı olmadı. Geçtiğimiz yıl 6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkez üslü olarak meydana gelen iki büyük deprem, yine on binlerce canımızın kaybına neden oldu. Deprem kuşağında bulunan ülkemiz genelinde vatandaşlar olarak her birimiz deprem bilincine sahip olmalı, binaların daha sağlam yapılması adına yetkililerce gerekli uyarı ve denetimler gerçekleştirilmeli. Oturulan binaların kontrol ettirilmesinde de büyük fayda var. Yarının çok geç bir tarih olmaması ve sonrasında üzülmemek adına bu tedbirleri ivedilikle almamız gerekmektedir. Gölcük Postası Gazetesi olarak ülkemiz genelinde gerek 17 Ağustos öncesi, gerekse de sonrasında meydana gelen depremlerde hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet, geride kalan ailelerine sabırlar diliyoruz.  Erdem ŞENGÜL

Habere ait diğer görseller

BENZER HABERLER
X